Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2401 E. 2023/5925 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, nafakaya hükmedilme şartları ve miktarı ile tazminat taleplerinin kabulü hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/976 E., 2023/125 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/780 E., 2021/848 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek ile davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının evlilikleri boyunca müvekkilini ve ailesini benimsemediğini, erkeğin kendi ailesiyle görüşmesini istemediğini, sürekli engel olmaya çalıştığını, buna karşın kadının kendi ailesi ile istisnasız her gün görüştüğünü, evde hiç durmadığını, müvekkili işe gittikten sonra evden çıkarak kendi ailesinin evine gittiğini, erkek işten çıktıktan sonra kendi ailesinin evine gelmesini talep ettiğini, bir gün dahi evinde oturup evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, hiçbir zaman eşiyle vakit geçirmek istemediğini, bazı zamanlar kendi ailesinin evine gittiğinde günlerce orada kaldığını, dönmemekle tehdit ettiğini ve kendisini odalara kilitlediğini, balkona çıkarak bağırdığını, ailesinin de sürekli geç saatlerde arayarak kızlarının ne yaptığını sorduğunu, 12.08.2019 tarihinde bayram günü taraflar evlerinden bayramlaşmak için çıktığı sırada kadının ailesinin kadını defalarca aradığını, müvekkilinin "Neden bu kadar fazla aradılar" diye sorması üzerine kadının birden aracın içinde bağırarak aracın içerisinde her yeri yumruklamaya başladığını, "Beni de öldür, annemi de öldür" diye bağırıp çağırdığını, seyir halindeki aracın kapısını açarak araçtan atlamaya çalıştığını, erkeğin ailesinin evine gittiklerinde kadının araçtan inmemek için direndiğini, daha sonra ailesinin evine girdiklerinde bağırıp çağırıp etrafı dağıtarak hırçınlığını sürdürdüğünü, davacıya "Ben seni istemiyorum, bana annemi babamı çağırın" dediğini, bu esnada etrafı ve kendisini yumruklamaya devam ettiğini, 15.08.2019 tarihinde tarafların bir yakınlarının düğününe katıldığı esnada davalının ailesinin defalarca kadını aradığını, "Sana ne, sen kimsin, isterlerse 100 defa ararlar, benim ailem onlar" dediğini, aynı düğünde olan kadının ailesi tarafların yanına geldiğinde sırada ağlamaya başladığını ve kendi babasının koluna girdiğini, bu esnada müvekkilinin "Hadi evimize gidelim" dediğini ancak kadının babasına "Ben eve gitmeyeceğim" diyerek sarıldığını, "Ben seninle hiçbir yere gelmiyorum, seninle evliliğimiz artık bitti" diyerek kolunu çektiğini, daha sonra da kolunun morardığı gerekçesiyle darp raporu aldığını ve şikayetçi olduğunu, o günden bu yana tarafların ayrı yaşadığını, kadının müvekkilini maddî bir kaynak olarak gördüğünü ve maddî taleplerini tehdit olarak kullandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, davacı- karşı davalı erkek ve ailesinin müvekkiline hakaretlerde ve iftiralarda bulunduklarını, ancak erkeğin yapılan bu muameleye sessiz kaldığını, evliliklerinin devam etmesi için kadından kendi ailesiyle görüşmemesini şart koştuğunu, telefon görüşmelerini sınırladığını ve ailesini eve davet etmesine dahi engel olduğunu, şiddet uyguladığını, ailesinin yanında da karşı davacıya hem fiziksel hem de psikolojik şiddet uygulamaya devam ettiğini, zaman içerisinde şiddetin boyutunun da arttığını, 15.08.2019 günü tarafların davetli olduğu bir düğün sırasında karşı davalının eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadının babası ve abisi tarafından bu durumun fark edildiğini, bu olay üzerine darp raporu aldığını ve soruşturma başlatıldığını ileri sürerek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına, 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı erkeğin kadına birden çok kez şiddet uyguladığı, kadına "bu evliliğin devam etmesi için aileni bırakman lazım" dediği, davalı- karşı davacı kadının ise erkeğin ailesiyle görüşmesini istemediği, kayın validesine "senin oğlun bana yetmez" dediği, erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu kabul edilen erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir- 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 14.000,00 TL maddî-14.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek ile davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı erkek, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile kendi tazminat teleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa konu diğer yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına 18.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 18.000,00 TL maddî-18.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile kendi tazminat teleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...