"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1523 E., 2022/2008 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1245 E., 2021/817 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 2016 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının olmadığını, davalının evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, başka bir kadınla birlikte yaşadığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının bu kusurlu davranışları sebebi ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi 07.10.2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, davalı ise 21.09.2020 tarihinde sunduğu dilekçesinde; davacının iddialarının doğru olmadığını, kendisinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davacının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini ve 12.09.2017 tarihinde ortak evi terk ettiğini, arayıp sormadığını, geçimsizlikte bir kusurunun olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, davacının maaşını almak için darp ettiği, davacı için "kaçık, tutarsız" şeklinde sözler söylediği, bu duruma göre davacının dava açmakta haklı olduğu, şiddetli geçimsizlikte davalının kusurlu olduğu, davacıya yüklenebilecek bir kusurun ise bulunmadığı, davacının yeterli ve düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı anlaşıldığından şartları oluşmayan tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanma nedeniyle davacının beklenen ve mevcut maddî menfaatlerinin zedeleneceği, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiği anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesi, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaati hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı lehine 5.000,00 TL maddî, 3.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, kararı kabul etmediğini, tazminat kararlarının kaldırılması gerektiğini, duruşmaya katılmadığı halde kararın yüzüne karşı verildiğinin belirtildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacıya yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, davanın kabulü ile boşanma kararının ve evlilik birliğinin sarsılmasında davalının kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin isabetli olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kusursuz davacı lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve hükmedilen tazminat miktarlarının isabetli olduğu, davalının yokluğunda karar verildiği halde kararın, davalının yüzüne karşı verildiğinin belirtilmesinin maddî hataya dayandığı, bu durumun sonuca etkili olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, davacı kusurlu olduğu halde kendisinin kusurlu kabul edilmesinin hatalı, aleyhine hükmedilen tazminatların ise hakkaniyete aykırı olduğunu, tazminatları ödeme imkanının da bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.