"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1789 E., 2023/91 K.
DAVA TARİHİ : 13.07.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/306 E., 2021/629 K.
Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiş, davalının istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 04.03.2003 tarihinde evlendiklerini ve aralarındaki geçimsizlik sebebiyle Yığılca Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/130 Esas 2019/138 Karar sayılı kararı ile 05.09.2019 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, anlaşmalı boşanma protokolünün 4 no'lu maddesinde davalının Düzce İli Merkez İlçesi Kültür Mah. 3 ada 66 parsel 3 no'lu bağımsız bölümdeki hissesini ...’a devretmesi hususunda da anlaştıklarını, gerekçeli kararın 6 no'lu hüküm kısmında “davalı ... Acar’ın evlilik birliği içerisinde edinilen Düzce İli Merkez İlçesi, Kültür Mah. 3 ada 66 parsel 3 nolu bağımsız bölümdeki hissesini ...’a devredeceğine ilişkin protokol maddesinin tasdikine” karar verildiğini, mahkemece verilen karar gereğince tapuda devir işlemlerini yapmak üzere Düzce Tapu Müdürlüğü’ne başvuru yapıldığını, ancak mahkeme hükmünün sadece tasdik hükmü içermesi gerekçe gösterilerek devir işleminin yapılamadığının belirtildiğini ileri sürerek davalı ... Acar adına olan Düzce İli Merkez İlçesi Kültür Mah. 3 ada 66 parsel 3 nolu bağımsız bölüm hissesinin iptali ile müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; gerek usul gerekse esas yönünden davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirmesine rağmen mağduriyete uğrayacağını, kaldı ki iş bu davaya konu tapunun iptal ve tesciline yönelik taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmadığını, davacının hukuki bir ihtilafı çözümlemek saikiyle değil de yalnızca yargı makamlarının iş yükünü arttırmak amacıyla dava ikame ettiğini, usul ekonomisi ilkesine tamamen aykırı olarak ikame edilen iş bu davanın, öncelikle hukuki yarar eksikliğinden, akabinde ise husumet yokluğu ve esas hakkındaki savunmaları uyarınca esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Yığılca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2019/130 Esas - 2019/138 Karar ve 29.10.2019 kesinleşme tarihli ilamı ile anlaşmalı boşandıkları, anlaşmalı boşanma protokolü 4 no'lu maddesinde; davalının Düzce İli, Merkez İlçesi, Kültür Mah. 3 ada 66 parsel 3 no'lu bağımsız bölümdeki hissesini ...’a devretmesi hususunda anlaşma olduğu, gerekçeli kararın 6 no'lu hüküm kısmında “davalı ... Acar’ın evlilik birliği içerisinde edinilen Düzce İli Merkez İlçesi, Kültür Mah. 3 ada 66 parsel 3 no'lu bağımsız bölümdeki hissesini ...’a devredeceğine ilişkin protokol maddesinin tasdikine” karar verildiği, bu madde hükmüne göre tapuda devir işlemleri için davacının tapu müdürlüğü'ne başvuru yaptığı, dava dilekçesinde kendi beyanlarından da anlaşılacağı üzere, anılan hükmün inşai bir hüküm olmaması, yalnızca tasdik hükmü içermesi sebebiyle tapu müdürlüğü tarafından devir işlemlerinin infaz edilmediği, davacının inşai hüküm kurulması için iş bu tapu iptal tescil davasını açmakta hukuki yararı olduğu, boşanma ilamına ve anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı iş bu davaya bakmakla görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğu, tapu maliki davalı olduğu için davalının pasif husumet ehliyetinin de olduğu, hal böyleyken davalının usuli tüm itirazlarının reddi gerektiği ve bu yönde ön inceleme duruşması 1 no'lu ara kararının kurulduğu, davanın esası incelendiğinde; davacının, anlaşmalı boşanma protokolünün ilgili maddesinin tapuda infazı için inşai hak doğuracak iş bu tapu iptali tescil davasını açmakta hukuki yararı olduğu, protokol hükmü gereğince dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili gerektiği gerekçesiyle haklı davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı olan Düzce İli, Merkez İlçesi, Kültür Mahallesi, 3 ada 66 parsel, 3 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden ise; dava dilekçesinde davacı tarafın beyanlarından da anlaşılacağı üzere tapuda devir işlemlerinin yapılamamasının tapu müdürlüğü'nden kaynaklandığı, davacının dava dilekçesinde tapu müdürlüğü işlem yapmadığı için iş bu davayı açtıklarının açıkça beyan edildiği, tapu müdürlüğü'nün tasdik hükmü içeren mahkeme ilamı ile infaz işlemi yapmak istemediğinin beyan edildiği, kaldı ki dinlenen davalı tanıklarının beyanlarına göre de, davalının taşınmazı devretmek istediği ancak bunun mümkün olamadığı, hatta davacının bunu kabul etmediği, herşeyin Mahkeme kanalıyla olmasını istediğini beyan ettiğinin tanık beyanlarıyla sabit olduğu, davalının devirden kaçındığına dair hiç bir somut delil bulunmadığı, her ne kadar davacı tanığı Nurcan, tapuda devir yapılamama sebebi olarak davalının Tapu Müdürlüğü'ne gelmemesini ifade ettiyse de, dava dilekçesinde dahi bu yönde bir iddia olmadığı, davacının, dava dilekçesindeki iddialarıyla bağlı olduğu, bu itibarla anılan tanığın beyanının hükme esas alınmadığı, davalı dava açılmasına kendi kusuruyla sebebiyet vermediğinden, bu haliyle davalıyı yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutmak usul yasasına ve hakkaniyete uygun olmadığı belirtilerek, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı tarafın iyiniyetli ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olsaydı müvekkili zora koşmayacağı ve yargılamanın uzamasına sebebiyet vermeyeceği, ayrıca davalının devir işlemlerinin yapılması için tapu müdürlüğüne yapmış olduğu herhangi bir başvuru bulunmadığı, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalının defaatle tapuyu devretmek istediğini davacıya bildirdiği ancak davacı üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyerek çareyi müvekkilimizi davalı göstererek müvekkil aleyhine masrafa sebep olacak yeni bir dava açmakta bulduğunu, yani maddî hukuka göre belirlenen husumet ehliyeti, müvekkilimiz yönünden bu davada bulunmadığı, davanın tescili gereken mahkeme hükmüne aykırı davranarak tescil işlemini yapmayan Tapu Müdürlüğü aleyhine ikame edilebileceği, davacının davasına konu talebi ile kesinleşmiş bulunan bir ilam mevcut olduğundan, işbu davanın ikamesinde "hukuki yarar" bulunmadığı, davanın açılmasına sebebiyet vermediği açıkça belirtilmiş olan davalının, davada kendini avukatla temsil etmek ve yargılama giderleri ödemek zorunda kaldığı hususları gözetilmeksizin müvekkil lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmediğini ileri sürerek kabul edilen dava ve davalı lehine hükmedilmeyen vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının dava açılmasına kendi kusuruyla sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiş ise de; davalının cevap dilekçesinde, davanın hukuki yarar yokluğu ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin talep edildiği göz önüne alındığında, davacının davasının kabulüne karar verilmesine rağmen, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalıdan tahsiline ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine maktu ücreti vekâlete hükmedilmesi gerektiği, davalı kadın vekili tarafından tarafından, davanın kabulü kararının hukuka aykırı olduğu, davanın hukuki yarar yokluğu ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; Mahkemece anlaşmalı boşanma protokolü gereğince dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile, davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin davanın kabul kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği; davalı kadın vekili tarafından Mahkeme kararına karşı davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun da esastan reddi gerektiği; re'sen yapılan inceleme kapsamında; harçlar kamu düzeninden olup Mahkemece her aşamada re'sen göz önünde tutulur. Davanın anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescili davası olup, davanın maktu harçla görülmesi gerekirken, Mahkemece nispi harç alınarak yargılamaya devam olunduğu, davanın kabulü sebebiyle davacı lehine, maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken ve davalının yanlızca dava harcı olarak alınması yeterli maktu dava harcından sorumlu tutulması gerekirken, yazılı olduğu hali ile, nispi dava harcına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca, Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde, hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazda davalının 1/4 hissesi bulunmasına rağmen, infazda tereddüt yaratacak şekilde Dilek Acar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının tümden kaldırılmasına ve davanın kabulüne, Düzce İli, Merkez İlçesi, Kültür Mahallesi, 3 ada 66 parsel, 3 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydındaki 1/4 hissesinin iptali ile, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, alınması gerekli 179.90 TL maktu karar harcından ilk derece mahkemesince peşin alınan 170.78 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 9.12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafça yapılan 1.591,90 TL yargılama gideri ve 170.78 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça fazladan yatırılan 1.303,10 TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine karar verilmiş, davalının istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kabul edilen dava ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının dava açmakta hukuki yararının olup olmadığı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.