"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; iştirak nafakası ve maddî tazminat miktarları artırılarak hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2020 tarihli ve 2019/470 Esas, 2020/683 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, eşini başka bir kadınla aldattığı, bu nedenle tarafların geçimsizliğe düştükleri, daha sonra erkeğin bu bayandan ayrıldığını söylemesi üzerine davacının davalıyı affettiği, ancak sonrasında erkeğin bu bayanla görüşmeye devam ettiği, evlilik birliği içerisinde ayrıca eşine hakaret ve tehdit içeren sözler sarf ettiği ve evine karşı sorumluluklarını ihmal ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ... ...'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 16.000,00 TL maddî ve 16.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek vekili ise hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2021/479 Esas, 2022/1119 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında erkeğin işsiz olduğu, kadının ise çalışmaya başladığı, asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu gerekçesiyle erkeğin kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 14.11.2022 tarihli ve 2022/6840 Esas, 2022/9259 Karar sayılı kararıyla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuklar ... ile ... ... yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın açılış tarihinden günümüze kadar ki değişen sosyal ve ekonomik koşullar ile paranın alım gücü de dikkate alındığında ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile müvekkili lehine hükmedilen maddî tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek tedbir ve iştirak nafakaları ile maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin çalışmadığını ve geliri olmadığını, bu nedenle iştirak nafakalarının ve maddî tazminat miktarının artırılmaması gerektiğini ileri sürerek kusur belirlemesi, iştirak nafakalarının ve maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakaları ile kadın lehine hükmedilen maddî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 182 nci, 330 uncu madesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Her iki taraf vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.