Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2469 E. 2023/5390 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat yükümlülüklerinin belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı-davacı erkeğin evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediği, düzenli bir işte çalışmadığı ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği gerekçesiyle tam kusurlu olduğuna dair kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1339 E., 2022/1997 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/524 E., 2021/962 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer''îlerine, karşı davanın reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, kayınvalidesi ve kayınpederi ile aynı evde 6 yıl yaşamak zorunda kaldığını, kendisine ait evinin ve eşyalarının hiç olmadığını, davalının düzenli bir işte çalışmadığını, çalışma isteğinin de hiç olmadığını, çalışmadığından müvekkili ve ihtiyaçlarını karşılamadığını, devlet ve belediye yardımıyla geçinmeye çalıştıklarını, müvekkilinin davalıyla ...da bir düzen kurma yönünde anlaşarak ailesinin yanına geldiğini, fakat birkaç ay geçtikten sonra davalının kendisi gelmediği gibi zaten üstlenmediği sorumlulukları tamamen bırakarak, çocuklarıyla manevî bir bağ dahi kurmadığını, kendisinden maddî ve manevî hiçbir beklentiye girmemesi gerektiğini söylediğini, müvekkilin bir yıldan fazla süredir ...da ailesinin yanında yaşadığını, çocukların ihtiyaçlarını sadece müvekkilinin babasının karşıladığını, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan 6 adet 22 ayar bileziğin aynen iadesine, aynen iade mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili, cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, iki buçuk yıl önce evi terk ettiğini, eve dön ihtarına cevap vermediğini, kusurlu olduğunu, bu nedenle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile terk nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı- davacının davacı- davalıya bağımsız konut tahsis etmediği, davalı- davacının evlilik sürecinin başından itibaren düzenli bir işte çalışmadığı, çalışma isteğinin de hiç olmadığı, çalışmadığından davacı- davalının ve ortak çocukların temel ihtiyaçlarının dahi ona hep lüks ve gereksiz göründüğü, çocuklarının ihtiyaçları ile ilgilenmediği, davacı- davalının devamlı olarak kendi ailesinden para isteyerek onlara karşı da mahcup olduğu, evin geçiminin yardımlarla davacı- davalının sağladığı, erkeğin, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği, ispatlanmakla tam kusurlu olduğu, erkeğin açtığı birleşen dava değerlendirildiğinde; eve dön ihtarının 17.09.2019 tarihinde yapılmış olması asıl davanın 04.09.2019 tarihinde açılmış olması ve birleşen davadaki eve dön ihtarının samimi olmadığı görülmekle birleşen dosya davalısı kadının açtığı boşanma davasını sonuçsuz kılmak için terk ihtarının yapılması dürüstlükle bağdaşmayacağı, davanın bu nedenle reddi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı-davalının nafaka talebinin şartları oluşmadığından reddine, ortak çocuklar ...... ve ... ... için ayrı ayrı belirlenen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren ayrı ayrı 300,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakasına dönüştürülmesine, 13.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, davacı-davalının ziynet alacağı yönünden talebin kabulüne, 22 ayar 20 gram 6 adet toplam 120 gram bilezik bedeli 30.600,00 TL ziynet bedelinden taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'sinin 19.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı- davacıdan alınıp davacı- davalıya verilmesine, davalı-davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davacının evi terk ettiğini, kusurlu olduğunu, davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin nafaka ve tazminatları ödeyemeyeceğini, velâyetin de müvekkiline verilmesi gerektiğini, ziynet ve yargılama giderleriyle ilgili kararı da kabul etmediklerini, bu sebeplerle kararın tümüyle kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı- davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; davacı- davalının evi terk ettiğini, kusurlu olduğunu bu nedenle her iki boşanma davası, kusur, tazminatlar, velâyet ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.