Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2475 E. 2023/1825 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve beklenen menfaatler gözetilerek, ilk derece mahkemesince takdir edilen maddi tazminat miktarının uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen onanmasına ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve nafakalara gelecek yıllara ilişkin artış yapılmasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminat ile dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının kusurlu olduğunu ileri sürerek boşanma davası ve diğer taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2019 tarihli, 2018/510 Esas, 2019/534 Karar sayılı kararıyla; erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları ihmal ettiği, kabul edilemeyecek ölçüde alkol kullandığı ve eşinin buna karşı çıkması üzerine eşine yönelik olarak recide edici davranışlarda bulunduğu, son tartışmada ortak çocuğa şiddet uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetin anneye bırakılmasına, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasana, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, nafakalara kararın kesinleşme tarihini takip eden yıllarda TUİK tarafından belirlenecek olan ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakası ve tazminat şartlarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2021 tarih, 2019/1702 Esas, 2021/578 Karar sayılı kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe yüklenen, sürekli alkol kullanması, ilgisiz olup eş ve çocuğuyla zaman geçirmemesi, davacının alkol kullanımına müdahale etmesi üzerine ters cevap vermesi, en son olarak müşterek çocuğa fiziksel şiddet uygulaması şeklindeki eylemlerinin usulünce kanıtlandığı; kadın yararın 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında düzenlenen maddî ve manevî tazminata ilişkin koşullarının gerçekleştiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre hükmedilen tazminat miktarlarının arttırılmasının ve indirilmesinin de gerekmediği, davacı lehine yoksulluk nafakası verilmesine ilişkin koşullarının oluştuğu, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine verilen yoksulluk nafakası ve tazminat yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.10.2021 tarih, 2021/4528 Esas, 2021/6824 Karar sayılı kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, mevcut ve beklenen menfaatleri ile nafakanın niteliği dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az; yoksulluk nafakası miktarının ise çok olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına sair yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2022 tarih ve 2022/ 50 Esas, 2022/218 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyulmasına karar verilerek tarafların sosyal ekonomik durumları, kusur olarak yüklenen vakıalar ve tüm dosya kapsamına göre kadın yararına daha uygun miktarda tazminat ve yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, kadın yararına artış oranıyla birlikte aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 60.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiş, karara karşı davacı kadın vekili tarafından yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve miktarı, maddî tazminat ile miktarı yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 20.09.2022 tarih, 2022/6411 Esas, 2022/7199 Karar sayılı kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının bozmanın amacına uygun olmadığı, miktarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve beklenen menfaatler dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı kadın açısından yasal şartlar oluştuğundan uygun miktarda maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile kadın yararına 100.000,00TL maddî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, maddî tazminatın yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı 174 üncü maddesinin birinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.