"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/301 E., 2023/116 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/409 E., 2021/443 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının erkeğe başkası ile birlikte kaçtığına dair mesaj göndererek evi terk ettiğini ve birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek; tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına yasal faiziyle birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin tarafların ... ilinde yaşadıkları dönemde kadına fiziksel şiddet uyguladığını, ceza mahkemesinde yargılanıp ceza aldığını ve dilekçede belirtilen ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakatsiz davranan kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe atfı kabil kusurlu bir davranış olmadığı, Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/401 Esas, 2018/351 Karar sayılı kararına konu olay sonrası evlilik birliği devam ettiğinden kadın tarafından affedilmiş bu olay sebebiyle erkeğe kusur yüklenemeyeceği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tam kusurlu kadın eşin tazminat ve nafakaya hak kazanamayacağı ve kadının ziynet alacağı davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile; kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/401 Esas, 2018/351 Karar sayılı kararıyla "eşe karşı müessir fiil" suçundan ceza aldığının dikkate alınmadığını, kusur belirlemesinin ve tarafların boşanma davalarında verilen kararların doğru olmadığını belirterek; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin zina sebebiyle boşanma talebi hakkında hüküm kurulmamış ise de bu konuda istinaf başvurusu olmadığından yanlışlığa değinilmekle yetinildiği, başkası ile birlikte yaşayan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin doğru olduğu ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün ve kadının boşanma davası ve fer'î taleplerinin reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, koşulları var ise erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.