"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1243 E., 2023/112 K.
...
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1133 E., 2020/52 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesi ve dilekçeler aşamasında özetle; müvekkilinin işe gitmek için evden çıktığı zaman sen işe gitmiyorsun başka bir kadınla görüşüyorsun gibi sözler söylediğini, mesaiye kaldığı zamanda müvekkilinin çalıştığına inanmadığını, oturdukları binanın yanında yeni evlenen çiftlerin evine gece üçte giderek evin hanımına sen benim kocamla aşk yaşıyorsun dediğini, birlik görevlerini yapmadığını, evin temizliği ve bakımı ile ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, ailesini arayarak beni buradan alın beni dövüyorlar dediğini, konuşmak için ailesinin yanına gittiğinde kadının babasının müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, evlenmeden önce annesi ile birlikte yaşamayı kabul ettiğini, ancak evlendikten sonra müşterek konutu terk ettiğinde geri dönmesinin şartı olarak ayrı eve çıkmak istediğini, hamileliğin son dönemlerinde tarafların ayrı olduklarını, davalı- karşı davacının ortak çocuğun ismini müvekkilinden habersiz koyduğunu, ablasını evden kovduğunu, ablasını hırsızlıkla suçladığını, hastanede psikiyatri bölümünde yatarak tedavi aldığını belirterek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı- karşı davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile dilekçeler aşamasında özetle; iddiaların asılsız olduğunu, evlendikten kısa bir süre sonra davacı karşı davalının annesinin üzerine bir dublexs ev alıp oraya yerleştiklerini, erkeğin ablasının karşı daireye yerleştiği, görümcesinin her gün müvekkilinin evine zamansız geldiğini, tüm hayatına müdahale ettiğini, müvekkiline hakaret ettiğini, yaptığı işlerle, hayatı ile dalga geçtiğini, üzerinde baskı kurduğunu, hamile iken dövdüğünü, kadının kayınvalidesi ve görümcesi tarafından yoğun baskı ve eziyet gördüğünü, bu hususta yazışma içeriklerinin dosyaya sunulduğunu, erkeğin müvekkilini ve çocuğunu önemsemediğini, onlarla ilgilenmediğini, müvekkilinin ablasının karşı tarafa müvekkilinin ani olarak doğuma alındığını söylediğini, davacı karşı davalının ise şehir dışında tatilde olduğunu, gelemeyeceğini söylediğini, kadının evden dövülüp sövülerek kovulduğunu, doğum sonrasında bir kısım eşyalarını almak için müşterek konuta giden müvekkilinin erkeğin anne ve kızkardeşinin sözlü ve fiziki saldırısına uğradığını, lohusa psikolojisinde olan kadının bu durum üzerine fenalaştığını, başkaca akıl rahatsızlığı veya psikolojik bozukluğunun bulunmadığını belirterek davacı karşı davalı ve ailesi tarafından uygulanan fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet nedeniyle koruma kararı verilmesini, davacı karşı davalının haksız davasının reddini, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili ve çocuk için ayrı ayrı 350,00' şer TL nafakaya hükmedilmesini, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin kendi kardeşinin eşine karşı şiddet ve hakaret içerikli tutum ve davranışlarını engellemeyip eşine bu hususta destek olmadığı, onu korumadığı ve ayrı ve bağımsız bir ev açmayarak evi, eşi ve çocuğu ile ilgilenmeyip birlik görevlerini yerine getirmediği sabit olmakla ağır kusurlu olduğu, davalı karşı davacı kadının da eşin kızkardeşine karşı hakaret eylemi nedeniyle hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk ... velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilşki kurulmasına, çocuk lehine aylık 200,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle 300,00 TL'ye çıkartılarak kesinleşmeden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle 300,00 TL'ye çıkartılarak kesinleşmeden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, 12.000,00 TL maddî, kadın yararına 12.000,00 TL manevî tazminata, davacı karşı davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ağır kusurlu bulunmasının doğru olmadığını, tazminat taleplerinin reddi ile karşı davadaki tazminat taleplerinin kabulüne ve karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin ve velâyetin anneye verilmesinin doğru olmadığını bildirerek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen nafakalar ile maddî-manevî tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını bildirerek, asıl davanın reddi ile kendi davalarının kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alınarak kadın yararına hükmolunan tazminatların ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresinin yetersiz olduğu gerekçesi ile; davacı-karşı davalı erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulüne diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, ilgili bentlerin kaldırılarak yerine kadın yararına 15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata, aylık 350.00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocukla baba arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00 dan Pazar günü saat 18:00'e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00 dan 3. günü saat 18.00 ye kadar, her yıl sömestr tatilinin 1. günü saat 10.00'dan 7. günü saat 18.00'e kadar, her yıl babalar günü saat 10.00 dan, saat 18.00'e kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 31 Temmuz günü saat 18.00' e kadar babanın çocuğu yanına almak sureti ile kişisel ilişki kurulmasına, kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, asıl kusurlu olanın kadın olduğu, kadının psikolojik sorunları olması sebebi ile velâyetin kadına verilmemesi gerektiği, kadın yararına tazminat verilmesinin hatalı ve fahiş olduğundan bahisle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarların hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 335 inci, 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...