Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2589 E. 2023/5588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine ve kadının açtığı boşanma davasının kabulüne ilişkin istinaf kararının temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin zinasının temadi ettiğinin tanık beyanlarıyla ispatlanması, af ve hak düşürücü süre iddialarının reddini gerektirmesi ve kararın usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/155 E., 2023/93 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/732 E., 2022/885 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap ve karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde; kadının dengesiz hareketleri olduğunu, erkeğin ailesine hakaret ettiğini, ortak çocukları babalarına karşı kışkırttığını, ailesini eşinden üstün tuttuğunu, fiziksel şiddet ve hakaretleri olduğunu, sürekli boşanmakla tehdit ettiğini, erkeğin eşinden ilgi görmemesi nedeniyle sadakatsizliğinin olduğunu ancak bu olay sonrası tarafların barıştığını, zina sebebiyle dava açılabilmesi için aranan hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, taraflar arasındaki son olayda kadın ve ortak çocukların erkeğe şiddet uyguladığını ve bu olaydan sonra, iki yıldır tarafların fiilen ayrı olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin temadi eden sadakatsizliği olduğunu, evi otel gibi kullandığını, eşiyle ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin temdi eden sadakatsizliğinin olduğu, zinanın sübut bulduğu, kadına atfı kabil kusurlu bir davranışın bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 700,00 TL tedbir ve 850,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 900,00 TL yoksulluk nafakasına ve kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsizliğinin kadın tarafından affedildiğini, zina davasının öğrenme tarihinden sonra altı aylık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığını, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile kadın ve ortak çocuk yararına nafakalara hükmedilmesinin ve tarafların boşanma davaları hakkındaki kararların usul ve kanuna uygun olmadığını belirterek; her iki dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanık beyanları ile erkeğin zinasının temadi ettiğinin ispatlanması karşısında af ve hak düşürücü süre iddiasına itibar edilemeyeceği ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin zinasının sübut bulup bulmadığı, temadi edip etmediği, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, kadının erkeğin davasının kabulünü gerektirecek kusurunun bulunup bulunmadığı, kadın yararına tazminat ve nafakalara ve ortak çocuk yararına nafakalara hükmedilmesinin doğru olup olmadığı, doğru ise miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.