"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2306 E., 2022/2544 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/710 E., 2022/230 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... erkek vekili dava dilekçesinde; kadının erkeğe saygısız davrandığını, sürekli olarak hakaret ettiğini, ufak meseleleri büyüttüğünü, erkeğin ailesini benimsemediğini, tarafların 2017 yılının kasım ayında tartıştıklarını ve ayrı yaşamaya başladıklarını, o zaman komşuların yanında erkeğin boğazını sıkıp üstüne yürüdüğünü ve erkeğe bot fırlattığını, 5 ay ayrı kaldıklarını ve sonrasında barıştıklarını ancak hakaret ve küfürlerin sürdüğünü, en son olayda tartıştıklarını ve kadının evden ayrıldığını, fiili ayrılık döneminde erkeği rencide eden durum mesajları paylaştığını, intihar etmekle tehdit ettiğini, tartışmalarda kendi vücuduna zarar verdiğini, çocuğa ilgisiz olduğunu, çocuğa beddua edip onu hırpaladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı erkek birleşen davaya cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde; asıl davadaki iddialarını tekrar ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Dava dilekçesi davalı-davacı kadına 16.08.2018 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı-davacı kadın davaya yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava ve birleşen davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin eşten ziyade köle gibi davrandığını, hakaret ettiğini, yaşanan bir tartışma sonrası evi terk edip abonelikleri iptal ettirdiğini, tarafların sosyal paylaşımlarının olmadığını, kadını sevmediğini söylediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, en son olayda kovduğunu, hamilelik ve doğum sürecinde ilgilenmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadına ve ailesine hakaret ettiğini ileri sürerek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında sürekli bir geçimsizlik olduğu, 2017 yılında Seyrantepe'de bulunan evlerinde yaşarlarken yaşadıkları geçimsizlik nedeniyle ayrıldıkları, erkeğin evden ayrıldıktan sonra abonelikleri iptal ettirdiği, ilk ayrıldıkları olayda erkeğin kadını darp ettiği, bu olaydan sonra yaklaşık 3 ay küs kaldıkları ancak ailelerin araya girmesiyle barıştıkları, barıştıktan sonra erkeğin ailesiyle beraber yaşamaya başladıkları, barışıp evliliğe devam ederek önceden yaşanan olayları affettikleri en azından hoşgörü ile karşıladıkları, barışma tarihinden önce yaşanan olayların kusur tespitinde dikkate alınmayacağı, tarafların barıştıktan sonra 2018 yılının ağustos ayında tartıştıkları kadının erkeğe küfür ettiği, yüzüne tükürdüğü, terlik fırlattığı ve gitmek istediği, erkeğin de gitmesine izin verdiği, kadının giderken küfür ettiği, "soyunuz kurusun, Allah belanızı versin" diye beddua ettiği, tarafların tekrar biraraya gelmedikleri, fiili ayrılık döneminde kadının "annen kına yaksın, yengelerin de sana avratlık yapsın" şeklinde sosyal medya durum mesajı paylaştığı ve böylelikle boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadın tanıklarının tarafların barışmalarından sonra yaşanan olaylara dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, son olayda erkeğin kusurunun ispat edilemediği, kadının tam kusurlu olması nedeniyle davasının kabul edilemeyeceği ve tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hak kazanamayacağı, kusursuz olan erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesinin yasal koşullarının oluştuğu, tarafların ortak çocuğunun anne yanında düzeninin olduğu ve anne bakım ve sevgisine ihtiyaç duyduğu bir yaşta olduğu gerekçesi ile; kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Batuhan Bilal'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, çocuk için ara karar ile aylık 350,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine ve kararın kesinleşmesinden sonra aylık 750,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadın için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine ve 2.000,00 TL maddî, 2.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkek lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu ve kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi koşullarının bulunmadığı gerekçeleri ile tazminatların miktarı ve aleyhe hükmedilen tedbir nafakası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların barışmalarının ve kadının erkeği affetmesinin söz konusu olmadığı, erkeğin tüm kusurlu davranışlarının dikkate alınması gerektiği, taraflar arasında son yaşanan olayın meydana geldiği yerin erkeğin babasının evi olduğu ve olayı gören erkek tanıklarının yanlı beyanda bulundukları, erkeğin kadını ve ortak çocuğu evden kovduğunun ispatlandığı, kadının davasının ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile her iki dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların barışmalarının ve kadının erkeği affetmesinin söz konusu olmadığı, erkeğin tüm kusurlu davranışlarının dikkate alınması gerektiği, taraflar arasında son yaşanan olayın meydana geldiği yerin erkeğin babasının evi olduğu ve olayı gören erkek tanıklarının yanlı beyanda bulundukları, erkeğin kadını ve ortak çocuğu evden kovduğunun ispatlandığı, kadının davasının ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği ve tüm bu sebeplerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa kusurun hangi eşten kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davasının ve fer'î taleplerinin reddi ile erkeğin davasının ve fer'î taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.