Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2598 E. 2023/2386 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, boşandığı eşinin evlilik birliği içerisinde edindiği taşınmazlar üzerindeki katkı payı alacağı talebinin miktarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve Yargıtay kararında 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirinin bulunmamasına göre, davacı kadın vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/755 E., 2022/360 K.

DAVA TARİHİ : 10.08.2012-07.11.2014

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı kadın vekili

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün asıl dava yönünden onanmasına, birleşen dava yönünden iadesine karar verilmiştir.

Davacı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Davacı kadın vekilinin birleşen dava yönünden karar düzeltme dilekçesinin incelemesinde;

Somut olayda, birleşen dava yönünden ilk defa nihai kararın 26.04.2022 tarihinde verildiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa tabi olduğu belirtilerek dosyanın ilgili bölge asliye mahkemesine gönderilmek üzere Mahkemesine iadesine karar verildiği, işbu iade kararına yönelik olarak davacı kadın vekilinin kararın düzeltilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) "Hükmün tashihi" kenar başlıklı 304 üncü maddesinin birinci fıkrasında " (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir.'' şeklinde düzenlenmiştir.

6100 sayılı Kanun’da karar düzeltme kanun yolu düzenlemesine de yer verilmediği anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtilen yasal düzenleme kapsamında, Dairemiz kararında herhangi bir maddî hata bulunmadığından ayrıca istinafa tabi kararlar yönünden Yargıtay kararlarına karşı tarafların karar düzeltme hakkı bulunmadığından davacı kadın vekilinin birleşen dava yönünden karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun reddi gerekir.

Davacı kadın vekilinin asıl dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı eşin üzerine kayıtlı taşınmazları arkadaşlarına mal kaçırma maksadı ile sattığını, malların evlilik birliği içinde davacının da katkıları ile alındığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 2061 parsel 6 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına kayıtlı olan tapusunun yarı hissesinin iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini; yine S.S.Yenikent Konut Yapı Kooperatifinde bulunan kooperatif hissesinin (2789 ada 1 parsel 42 nolu bağımsız bölüm) mülkiyet kaydının yarı hissesi oranında iptali ile anılan hissenin müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 16.05.2013 tarihli ıslah dilekçesinde; 2061 parsel 6 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile 1/2 sini müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini, mümkün olmadığı taktirde taşınmazın hüküm tarihine en yakın değeri üzerinden bilirkişice hesap edilecek bedelinin 1/2'sine ilişkin olarak şimdilik 25.000,00 TL'sinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini; S.S.Yenikent Kooperatifi Başkanlığında bulunan kooperatif hissesinin (2789 ada 1 parsel 42 nolu bağımsız bölüm) satışından davalının elde ettiği gelire ilişkin olarak bu hissenin hüküm tarihine en yakın tarihteki bilirkişice hesap edilecek bedelinin 1/2'sinin şimdilik 30.000,00 TL'sinin dava tarihinden işyelecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazların muvazaalı olarak devredilmediğini, kooperatif üyeliğinin (2789 ada 1 parsel 42 nolu bağımsız bölüm) 2008 yılında devredildiğini, davacının bilgisi olduğunu, 2061 ada 6 nolu bağımsız bölümü de müvekkilinin borçlarını ödeyebilmek için sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.11.2014 tarihli ve 2012/387 Esas, 2014/624 Karar sayılı kararı ile, davacının dava konusu taşınmazların adına tesciline yönelik talebinin reddine; davacının dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline yönelik talebi bakımından Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesine müteakip iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Tokat Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine; davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinin kabulüyle 55.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ...'den alınarak davacıya verilmesine, katılma alacağının tahsil edilmemesi durumunda davacının diğer davalılara karşı dava açma hususunda muhtariyetine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde görevsizlik ve ret kararları yönünden davacı kadın vekili, kabul yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 04.10.2016 tarihli ve 2015/988 Esas, 2016/13089 Karar sayılı ilamı ile, davalı vekilinin kooperatif hissesi (2789 ada 1 parsel 42 nolu bağımsız bölüm) yönünden temyiz itirazlarının incelemesi yönünden; davalı ... tarafından yapılan kooperatif hissesi devrinin gerçek olmadığı, taşınmazın tasfiye hesabına katılmasının yerinde olduğu, taşınmazın tamamlanmış haliyle yapılan değer tespitine göre katılma alacağının hesaplanmasının hatalı olduğu, taşınmazın mal rejiminin sona erdiği 15.07.2011 tarihi itibariyle inşaatın mevcut durumu ve kooperatife yapılan ödemeler göz önünde bulundurularak katılma alacağının belirlenmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. İşbu ilama karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

3. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.09.2019 tarihli ve 2018/12047 Esas, 2018/16281 Karar sayılı ilamı ile, davalı vekilinin 2061 parsel 6 nolu bağımsız bölüm yönünden karar düzeltme itirazlarının incelemesi yönünden; kooperatiften gelen yazı cevabının yeterli olmadığı, S.S. Yenikent Konut Yapı Kooperatifinin ilk kurulduğu tarihten itibaren tüm bilgi ve belgelerinin fesh edildiği tarih ve sonrasında kurulduğu bildirilen kooperatiflerle ilgili belgeler de dahil olmak üzere kuruluşu, yapılan ödemeler, kooperatif evlerinin teslim edilmesi, teslim tarihi öncesi ve sonrasında 01.01.2002 tarihi de dikkate alınmak suretiyle ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemelerin en son tamamlandığı tarih ile ödeme toplamını gösterir belgelerin ilgili kooperatifler ile Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nden istenerek getirtilmesi gerektiği, sonucuna göre 01.01.2002 tarihinden önce ve sonra yapılan ödemeler göz önünden bulundurularak katılma alacağının belirlenmesi gerektiği belirtilerek davalı ... vekilinin 2061 parseldeki 6 nolu bağımsız bölüme ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin 04.10.2016 tarihli ve 2015/988 Esas, 2016/13089 Karar sayılı bozma ilamındaki, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ilişkin bölümünün 2061 parsel 6 nolu bağımsız bölüme yönelik olarak kaldırılmasına, açıklanan sebeplerle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, bozma sebebine göre vekâlet ücretine yönelik karar düzeltme isteğinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalı ... vekilinin bozma kapsamı dışındaki diğer karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kooperatif hissesinin (2789 ada 1 parsel 42 nolu bağımsız bölüm) mal rejimi sona erdiği tarihte % 45 tamamlanma seviyesinde olduğu, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri (230.000,00 TL) ile taşınmazın mal rejiminin sona erme tarihindeki tamamlanma oranının (% 45) çarpılmasıyla artık değerin 103.500,00 TL olduğu, bu bedelin yarısı oranında (51.750,00 TL) davacının katılma alacağı bulunduğu; 2061 parsel 6 nolu meskenin davalının 05.11.1992 tarihinde devir senedi ile edindiği kooperatif hissesi ile edinildiği, kooperatife 01.01.2002 tarihinden sonra ödeme yapıldığının tespit edilemediği, 01.01.2002 tarihinden önce yapılan ödemeler yönünden davacının katkı iddiasının olmadığı, davacının çalıştığına dair belge ve bilgi de olmadığı, davacının 18.11.2019 tarihli dilekçe ile taşınmazın edinilmesine ziynetleriyle vev babasına ait maaşın kullanılarak katkı yaptığına yönelik iddiasının dilekçeler aşamasında dile getirilmediği, davalının iddianın genişletilmesine muvafakati olmadığından bu hususun dikkate alınması, taşınmazın davalının kişisel malı olduğu; davacının kooperatif hissesi (2789 ada 1 parsel 42 nolu bağımsız bölüm) yönünden talebinin 30.000,00 TL, 2061 parsel 6 nolu bağımsız bölüm yönünden 25.000,00 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 30.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 20.12.2022 tarihli ve 2022/9047 Esas, 2022/10621 Karar sayılı kararıyla, birleşen dava yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde, birleşen davanın asıl davaya yönelik bozma işleminden sonra asıl dava ile birleştirilmesine karar verildiği, birleşen dava hakkında ilk defa 20.07.2016 tarihinden sonra nihai karar verildiği; asıl dava yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde, dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre hükmün usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek temyiz edilen hükmün asıl dava yönünden onanmasına, birleşen dava yönünden ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine, asıl dava yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, taşınmazların mal kaçırma amacıyla devredildiğini, taşınmazın değerinin gösterilen satış bedelinin en az beş katı fazla olduğunu, müvekkilinin evlilik süresince eşine destek olduğunu, tüm ev işleri ile ilgilendiğini, beş çocuğunu büyüttüğünü, tüm ihtiyaçları karşıladığını, ev hanımı olarak tüm desteği verdiğini, müvekkilinin alacağının eksik ve düşük hükmedildiğini; birleşen davadaki taleplerinin değerlendirilmediğini, müvekkilinin katkısının hesap edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının kişisel malı olduğuna yönelik tespitin hatalı olduğunu belirtilerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının katkısının olup olmadığının ispatı ve alacak miktarının eksik belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 ... maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 ... maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 ... maddesi, 235 ... maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle asıl dava yönünden yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı Kadın Vekilinin Birleşen Dava Yönünden Karar Düzeltme Dilekçesinin İncelemesinde;

Davacı kadın vekilinin birleşen davada yönünden karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE,

B. Davacı Kadın Vekilinin Asıl Dava Yönünden Karar Düzeltme Talebinin İncelemesinde;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.