"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/168 E., 2023/144 K.
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/976 E., 2022/990 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile ziynet alacağına ilişkin gerekçede herhangi bir açıklama yapılmadığı gerekçesiyle hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının asabi ve geçimsiz bir insan olduğunu, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalı ve ailesinin önemsemediğini, baskı altında tuttuğunu, sürekli aldatmalarını yakaladığını, evine, ailesine kazancını harcamadığını, sürekli borçlandığını ve ev değiştirmek zorunda kaldıklarını, kumar oynadığını, kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, her zaman yalanları ve bahaneleri olduğunu, en son ise mesaj yoluyla kadın hakkında iftira atarak kadına oyun oynadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kendisi lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, düğüne takılan ziynetlerin (7 bilezik, 1 set, 1 kelepçe bilezik) aynen, olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; çok eski olayların hükme esas alınamayacağını, iddiaların hiçbirinin doğru olmadığını, davacının kendisinden habersiz iki kez borçlandığı için kartının kendisinde olduğunu, aldatma olayının olmadığını, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, iffetine iftira attığı iddiasının da asılsız olduğunu, bağımlılık derecesinde sosyal medya tutkunu olduğunu, çocuklarla ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, telefonuna eşinin kendisini aldattığına dair mesajlar geldiğini, şikayette bulunduğunu, sahte hesaptan kendisine mesaj göndermediğini belirterek davanın reddine, boşanma kararı verilmesi durumunda velâyetin kendisine verilmesini, lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2022 tarih ve 2021/166 Esas, 2022/591 Karar sayılı kararı ile; erkeğin evin geçimini sağlamadığı, sebepsiz ve belirsiz şekilde sürekli borçlandığı, eşi hakkında iffetine iftira attığı, çalışmasına engel olduğunu, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk... yararına aylık 350,00 TL, ortak çocuk ... yararına aylık 350,00 TL ve ortak çocuk ... yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, davacının ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi davasının reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet alacağı davasının reddi yönlerinden, davalı erkek vekili kusur belirlemesi, kabul edilen boşanma davası, aleyhine hükmedilen nafakalar, tazminatlar, velâyet düzenlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2022 tarih ve 2022/2027 Esas, 2022/1995 Karar sayılı kararı ile davacının ziynet alacağının reddine karar verildiği, ancak ziynetlerin reddine ilişkin gerekçede herhangi bir açıklama yapılmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma davası yönünden; evlilik birliği içinde özellikle çalışan erkeğe ait olan sorumluluklardan evin ve ailesinin iaşe görevini yerine getirmediği, çocukların ihtiyaçlarının yine kadının ailesi tarafından karşılandığı, erkeğin sürekli sebepsiz ve belirsiz olarak borçlandığı, erkeğin telefonuna kadın hakkında porno sitelerde resmi var şeklinde mesaj geldiğini beyan ettiği, sonradan dinlenen tanık ...'nun beyanına göre, erkeğin bu mesajları kendisinin gönderdiğini kabul ettiği bu şekilde kadına iftira ettiği, çalışma hakkına engel olduğu, kadının çalıştığı iş yerlerinden kadının çıkartılmasına sebep olduğu, kadına bağırıp çağırarak psikolojik şiddet uyguladığı, davacının ev hanımı iken tarafların fiilen ayrılmalarından iki ay önce çalışmaya başladığı, kadının çalışmaya başlaması ile evdeki yatak odasının mobilyalarını değiştirdiği ve sonrasında yine yukarıda belirtildiği üzere erkeğin davranışları sebebi ile kadının işten çıkartıldığı ve alınan eşya için davacının senet vermek zorunda kaldığı, erkeğin ise borcu ödemediği bu şekilde taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, ortak çocuklar hakkında alınan sosyal inceleme raporları, üç kişilik bilirkişi raporunda baba yanında kalmak isteyen çocuğun babanın yanında kontrol mekanizmasının, kuralların ve sorumlulukların olmamasından kaynaklı olarak yaşamak istediği kanaatine varıldığının belirtilmiş olması sebepleri ile çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesinin çocukların üstün yararına uygun olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk... yararına aylık 350,00 TL, ortak çocuk ... yararına aylık 350,00 TL ve ortak çocuk... yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, davacının ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi talebi yönünden; davacı kadının ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını, davalının ziynet eşyalarını iade etmediğini sunmuş olduğu delillerle ispatlayamadığı, ayrıca davacı yemin deliline dayanmasına rağmen yemin teklif etmeyeceğini beyan ettiği gerekçesiyle ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; maddî ve manevî tazminat taleplerinin az olduğunu, ziynetleri düğünden hemen sonra davalı erkek ve babasına ödünç olarak verdiklerini ispat ettiklerini, ret kararının hatalı olduğunu, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğunu ileri sürerek tazminatların, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı ile reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafın iddialarını ispatlayamadığını, kusuru olmadığını, kadının çalışmakta olup yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ortak çocukların velâyet haklarının anneye verilmesinin hatalı olduğunu, boşanma davasının kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, kabul edilen boşanma davası, velâyet düzenlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesini yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından taraf delillerinin toplandığı, usul hükümlerinin uygulanmasında bir hata edilmediği, kusur derecesinde hata edilmediği ancak çocuklar için tedbir, iştirak nafakaları ile kadın lehine maddî ve manevî tazminat miktarlarının belirlenmesinde hata yapıldığı, alınan SİR'e göre üç çocuğun velâyetinin de anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olduğu, tarafların yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusu yönünden dosya incelendiğinde kadının özel bir hastanede temizlik işçisi olarak asgari ücretle çalıştığı, erkeğin de 2022 yılı Kasım ayında yine asgari ücretle ... isimli iş yerinde çalışmaya başladığı, erkeğin daha önce çalıştığı iş yeri ve şu anda çalıştığı iş yerinde vardiya amiri olarak vasıflı işçi olması, giderlerinin daha az oluşu, gelirinin asgari ücret üzerinde olabileceği gözetilerek kadının kirada oturduğu ve üç çocuğun yanında olduğu düşünüldüğünde hakkaniyet ilkesi nazara alınarak kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ve miktarına yönelik tarafların istinaf başvurusunun reddedilmesi gerektiği, ziynet eşya yönünden ise Mahkemece davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, dosya incelendiğinde davacı tanıklarının beyanlarında ziynetler ile ilgili görgüye dayalı herhangi bir beyanları bulunmadığı, sadece annesinin evlendikten üç gün sonra kızından altınları kayın babasının aldığını kızından duyduğunu beyan ettiği, bu nedenle ziynetlerle ilgili iddiaların ispat edilemediği, davacı yemin deliline de dayanmadığını bildirdiğine göre verilen ret kararının doğru olduğu gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla tazminatların, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı ile reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusuru olmadığını, kadının çalışmakta olup yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ortak çocukların velâyet haklarının anneye verilmesinin hatalı olduğunu, boşanma davasının kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, kabul edilen boşanma davası, nafakalar, tazminatlar ve velâyet düzenlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, nafakaların ve tazminatların şartları ve miktarları ile velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına olup olmadığı, ziynet alacağı davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci, 220 inci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre, davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Toplanan delillerden; davacı kadının sigortalı bir işte çalıştığı, tarafların gelirlerinin ve ekonomik güçlerinin yaklaşık aynı seviyede olduğu, bu durumda 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşullarının davacı kadın lehine oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...