"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1371 E., 2022/2029 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/220 E., 2021/912 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, evliliğin başından itibaren kadına hakaret ettiğini, kadını aşağıladığını ve tehdit ettiğini, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadını, önceki eşiyle kıyasladığını, kadının ailesi ile görüşmesini istemediği gibi kendisinin de görüşmediğini, kadının ailesine hakaret ettiğini, kadının babası ve amcası, erkekle konuşmak için konuta geldiğinde erkeğin silahı ile onları tehdit ettiğini, kadını balkondan atmaya çalıştığını, kadının ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamayarak ekonomik şiddet uyguladığını, kadından paranın hesabı sorduğunu, kadına ve çocuğa karşı ilgisiz davrandığını, erkeğin kadını dinen boşadığını ve evden kovduğunu, erkeğin tartışmalar sonrasında evden ayrıldığını, son olarak 17.01.2019 tarihinde evden ayrıldığını, kış ayı olmasına rağmen hanenin doğalgazını kapattırdığını, bunun üzerine kadının ailesinin yanına gitmek zorunda kaldığını, kadın eve geldiğinde erkeğin, kadının ve çocuğun kişisel eşyaları dahil olmak üzere tüm ev eşyalarını alıp götürdüğünü belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ailesinin erkeği tehdit ettiğini ve erkeğe hakaret ettiğini, kadının, erkeği ve ailesini aşağıladığını, hakaret ettiğini, yatakları ayırdığını, erkeğe psikolojik baskı uyguladığını, boşanma konusunda anlaşma yapmaya zorladığını, erkeğin ailesini istemediğini, çocukları babalarından soğuttuğunu, mahrem konuları başkalarına anlattığını, sık sık evi terk ettiğini, 04.11.2018 tarihinde tarafların barışmaları sonucunda kadının daha önce açtığı boşanma davasından feragat ettiğini ancak, kadının erkeğe ve ailesine hakaret ve aşağılamaya devam ettiğini, kadının, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını belirterek asıl davada derdestlik itirazında bulunarak reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkek vekilinin derdestlik itirazında bulunduğu dosya safahatinden buna ilişkin değerlendirilmenin yapılmadığı, son celsede davada feragat talebinde bulunmakla kesin hüküm niteliği doğacağından ve de kesinleşmesinin aranması gerekmeyeceğinden erkek vekilinin derdestlik itirazının reddine, kadının, erkeğe ve ailesine hakaret içeren sözler söylediği, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ailesine silah çektiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, küçüklerin yaşı itibarıyla anne sevgisine muhtaç olduğu ve anneye verilmesinin uygun olduğu gerekçesiyle ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının, karar tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 650,00 TL'ye artırılmasına ve iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 600,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının, karar tarihinden itibaren aylık 850,00 TL'ye artırılmasına ve kadının sabit bir iş ve geliri olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın lehine aylık 850,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, ağır kusurlu olduğundan erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, mal rejiminin tasfiyesi davasının eldeki davadan tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, karşı davanın reddi gerektiğini, Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumunun hatalı değerlendirildiğini, çocuklar ve kadın yararına hükmedilen nafaka miktarının ve kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarının az olduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, kadın yararına maddî ve manevî tazminata ve ortak çocuklar yararına nafakalara hükmedilmesinin hatalı olduğunu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf talepleri yönünden İlk Derce Mahkemesi kararı isabetli olduğundan kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın ve ortak çocuklar lehine nafakalara ve kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...