"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1419 E., 2023/96 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/344 E., 2022/66 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, alkol bağımlısı olduğunu, müvekkiline fiziki psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, çocuklarının düzeninin bozulmaması için bu duruma yıllarca katlandığını, müvekkilinin evlendiği günden itibaren kayınvalidesi ve kayınpederi ile birlikte aynı konutta yaşadığını, özel bir hayatının olmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlilik birliği içerisinde kadının kusurlu olduğunu, kadının ailesinin müvekkilini darp ettiğini çocukları için şikayetçi olmadığını, müvekkilinin eşini ve çocuklarını çok sevdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, boşanmaya karar verilmesi durumunda kadının fer'î taleplerinin reddine karar verilmesini, ortak çocukların yüksek menfaatine velayetlerinin müvekkiline verilmesini ve kadının ziynet alacağına yönelik talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, bıçakla saldırıda bulunduğu, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, kadın eşe, ailesine ve ortak çocuklara "senin ananı avradını sinkaf ederim.", "senin namusunu ve g...nü sinkaf ederim", "sizin şerefinizi sinkaf ederim, ağzınızı sinkaf ederim" şeklinde küfür ve hakaret ettiği, davacı kadını namussuzlukla itham ettiği, evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği; kadının ise davalı tanığı G. S.'nin beyanında geçen "davacı kadının davalı erkeğe şiddet uyguladığı" vakıasına dilekçeler teatisi aşamasında dayanılmadığından, erkek eşin kadının aile bireyleri tarafından darp edildiği vakıasına da kadının bu vakıaya sebep olan kusurlu bir davranışı tespit edilemediğinden itibar edilmediğini, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranış bulunmadığı; ortak çocukların fiili ayrılık sürecinde annenin yanında kaldıkları, uzun süreden beridir anne ile birlikte yaşadıkları, anne yanında kurulu düzenlerinin bulunduğu, anne ile birlikte yaşamaktan mutlu oldukları ve uzman raporları dikkate alınarak velâyetlerinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olduğu; kadın eşin çocuklar yararına talep ettiği iştirak nafakası, kendisi için talep ettiği yoksulluk nafakası, maddî, manevî tazminat talepleri ve ziynet eşyası alacağı talebinden feragat ettiği gerekçesi ile kadının fer'î taleplerinin feragat nedeniyle reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, çocuklar ile baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, davacının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat ve ziynet alacağı talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; ses kaydının delil olamayacağı ve evi terk eden kadının kusurlu olduğunu, velayete yönelik kararın doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, velâyet yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının, kusur belirlemesi ve ortak çocukların velayetleri yönünden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına yüklenebilecek kusur bulunup bulunmadığı ve ortak çocukların velâyetinin hangi ebeveyne verilmesinin üstün yararlarına olduğu noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.