Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2647 E. 2023/4462 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın babasının tespiti için mirasçıları tarafından açılan babalık davasında davacıların aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Babalık davası açma hakkının anneye ve çocuğa tanındığı, çocuğun ölümü halinde mirasçılarının babalık davası açma hakkının bulunmadığı ve davacıların aktif dava ehliyetinin olmadığı gözetilerek, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ...(Konya) 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/4 E., 2021/166 K.

KARAR : Ret

TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili

Taraflar arasındaki babalığın tespiti davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların babaları olan miras bırakan ...'in 11.11.1982 tarihinde vefat ettiğini, ...'in babasının gerçekte ... olmasına karşın nüfus kayıtları arasında bağ bulunmadığını iddia ederek davanın kabulü ile ... 'ün ...'in babası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Bir kısım davalılar cevap dilekçesinde özetle; davacıların babaları olan ... isimli kişiyi tanımadıklarını, aralarında kan bağı bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, öncelikle ölü kişiler aleyhine dava açıldığını ve davanın usulden reddi gerektiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 301 inci maddesi hükmü gereğince dava açma hakkının anne ve çocuğa tanındığını, mirasçıların bu yönde bir dava açma haklarının olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

... (Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.03.2016 tarihli 2013/215 Esas, 2016/182 Karar sayılı kararıyla tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 24 cilt, 150 hane, 1 BSN'da kayıtlı, ... ve ... oğlu, 01.07.1922 doğumlu ...'in aile kütüklerine 16.12.1942 yılında tescil edildiği, tescil evraklarından babasının (ölü) ... olarak belirtildiği, davacıların murisi ...'in babası olduğu iddia edilen Niğde ili, ... ilçesi, ... Köyü 066 cilt, 113 hane, 1 BSN'da kayıtlı 1945 yılında naklen ... ilçesi ... Mahallesi, 96 cilt, 62 hane, 1 BSN'ya gelen ... z'ün ise 01.01.1957 tarihinde vefat ettiği, resmi kayıtlara göre davacıların murisi ...'in 16.12.1942 yılında nüfusa tescil edildiği ve babasının (ölü) ... olarak belirtildiği, ancak muris ...'nin babası olduğu iddia edilen ... 'ün ise bu tarihte ölü olmayıp 01.01.1957 tarihinde öldüğü, belirtelen kayıtlara üstünlük tanındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.05.2019 tarihli, 2017/10558 Esas, 2019/4909 Karar sayılı ilamı ile 4721 sayılı Kanun'un 301 inci maddesine göre evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağının hâkim hükmüyle kurulabileceği, bunu sağlayan davanın ise babalık davası olduğu, soybağına ilişkin hükümlerin 4721 sayılı Kanunu'nun 282 nci ve devamı maddelerinde düzenlendiği buna ilişkin davalarda 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4 üncü maddesi uyarınca görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği, somut olayda, davacılar vekilinin babalık iddiasında bulunduğu anlaşıldığına göre, Mahkemece aile mahkemesinde görülmek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 24 cilt, 150 hane, 1 BSN'da kayıtlı, ... ve ... oğlu, 01.07.1922 doğumlu ...'in aile kütüklerine 16.12.1942 yılında tescil edildiği, tescil evraklarından babasının (ölü) ... olarak belirtildiği, davacıların murisi ...'in babası olduğu iddia edilen Niğde ili, ... ilçesi, ... Köyü 066 cilt, 113 hane, 1 BSN'da kayıtlı 1945 yılında naklen ... ilçesi ... Mahallesi, 96 cilt, 62 hane, 1 BSN'ya gelen ... 'ün ise 01.01.1957 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafça resmi belge mahiyetinde olan kaydın aksi ispat edecek mahiyette herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğu, davacıların babası olan ... isimli kişinin babasının ... olduğu, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; babalığın tespiti istemine ilişkin olup uyuşmazlık davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun'un 301 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dava; 4721 sayılı Kanun'un 301 inci maddesi uyarınca babalığın tespiti istemine ilişkin olup her ne kadar Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmişse de; çocuk ile baba arasındaki soybağının Mahkemece belirlenmesini anne ve çocuğun isteyebileceği, davanın babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılacağı, babalık davasının, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava anne tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anneye ihbar edileceği, babalık davası açma hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu, çocuğun ölümü durumunda mirasçıları tarafından babalık davası açılmasının mümkün olmadığı, aktif husumet ehliyetinin dava şartlarından olduğu, Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınabileceği, somut olayda davacılara babalık davası açma hakkı tanınmadığı, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, işbu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken ispatlanamadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VIII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere; Mahkeme karar gerekçesinin değiştirilerek ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.