"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2600 E., 2022/3496 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/392 E., 2021/905 K.
Taraflar arasındaki boşanma, ziynet ve çeyiz eşya alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet ve çeyiz eşya alacağı davalarının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet ve çeyiz eşyası davalarının reddi yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile iştirak nafakalarının miktarları yönünden kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından nafakaların miktarı, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı, davacı kadın vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı kadının tazminatlar ile iştirak nafakalarının miktarları dışında kalan istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı erkeğin, İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesine ve kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı erkeğin temyiz isteminin kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden reddine karar vermek gerekir.
Davalı erkeğin tazminatların ve iştirak nafakalarının miktarına, davacı kadının nafakaların miktarına yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, seni istemiyorum dediğini, evden kovduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sadakatsiz olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, davacı kadın yararına aylık1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçelerinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak, davacının boşanma dışındaki taleplerinin reddine, ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmesine, Mahkeme aksi kanaatteyse baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin kadına hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, başka kadınlarla görüşerek sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacı kadına ise atfedilecek bir kusurun bulunmadığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, çocukların yüksek menfaatleri gereğince velâyetlerinin annelerine verilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın ve çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuklar yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, babaları ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... ... yararına aylık 350,00 TL, ... yararına aylık 500,00 TL, ... yararına aylık 400,00 TL velâyetin düzenlendiği tarihten itibaren tedbir ve kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına, davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet ve eşya alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı, ziynet ve çeyiz davalarının reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa konu diğer yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, davacı kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk ... ... yararına aylık 350,00 TL, ... yararına aylık 500,00 TL, ... yararına aylık 400,00 TL tedbir(dava tarihinden itibaren), ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla sunduğu temyiz dilekçesinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili, kadının çalıştığını, yoksulluk nafakası koşulları oluşmadığını, tazminat koşullarının da oluşmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, boşanma davasını takip edemediği için müvekkilinin mağdur olduğunu, dava dilekçesindeki hususların gerçek olmasının mümkün olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı erkeğin, kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Tarafların diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden ...'ya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...