Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2669 E. 2023/5644 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına dair hükmün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı ve infazında tereddüt oluşturup oluşturmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki tesisine dair hükmün, çocuğun üstün yararına uygun olmaması ve infazında tereddüt yaratacak şekilde düzenlenmiş olması gözetilerek, baba ile çocuklar arasında her ayın belirli hafta sonlarını kapsayacak şekilde yatılı kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının bu yönünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3373 E., 2023/217 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gerze(Sinop) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/115 E., 2022/172 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına karşı ekonomik, fiziksel, duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli alkol alarak olumsuz davranışlar sergilediğini, hakaret ettiğini, kadına ve çocuklara ilgisiz davrandığını, yatakları ayırdığını, sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 3.000,00'er TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadına ait ziynetlerin aynen iadesi veya bedelinin erkekten alınarak kadına ödenmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, yatakları ayırdığını, eşini tırnaklamak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığını, evden ayrıldığını, ilaçlarını düzenli kullanmadığı zamanlar sinirli ve agresif tavırlar sergilediğini, kadının 2013 yılında boşanma davası açıp bu davadan feragat ettiğini ve davanın ret ile sonuçlandığını, kadının ziynet eşyalarını yarında götürdüğünü ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin alkol kullanımına dair sorunlarının olduğu, kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların yaşları ve sosyal inceleme raporundaki tespitler doğrultusunda velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının ziynet eşyası talebinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının 7 numaralı bendinde yazılı ziynetlerin kadına aynen iadesine olmadığı takdirde bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili İstinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının hükmün tamamı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma davası yönünden usul ve kanuna uygun olduğu, kadının ziynet alacağı davasında ise tüm bedele dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle başvurunun kabulüyle kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ziynet alacağı bedeli olan 194.732,00 TL'nin 10.000,00 TL'sine dava tarihinden, geri kalan miktarına ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; alkol kullanma ve şiddet uygulama vakıalarının hangi delil ve tanık beyanlarına göre erkeğe kusur olarak yüklendiğinin gerekçeli kararda belirtilmediğini, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların kadının önceki tarihte açtığı ve feragat nedeniyle reddedilen boşanma davasından önce olup olmadığının araştırılmadığını, fiziksel şiddetin 2013 yılından önce gerçekleştiğinin tanık beyanları ile sabit olduğunu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediğini, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, ortak çocuklar ve kadın yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen tazminatların fahiş olduğunu, ortak çocuklar ile kurulan kişisel ilişkinin infazda tereddüt oluşturacağını ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile velâyet ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre davanın kabulü ve kadın yararına nafaka ve tazminat ödenmesine ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı ile kişisel ilişki düzenlemesinin infazı kabil ve çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince ortak çocukların velâyeti anneye verilmiş, baba ile ortak çocuklar arasında "her Cumartesi ve Pazar günü sabah saat 09.00’dan 18.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 09.00’dan üçüncü günü öğlen saat 12.00’ye kadar, sömestir tatillerinin birinci haftası Cumartesi sabah saat 09.00'dan takip eden Cuma günü akşam saat 18.00'ye kadar ve her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09.00’dan 31 Temmuz günü akşam saat 18.00'a kadar davalı baba tarafından davacı annenin yanından çocukların bizzat alınıp süre sonunda bizzat davalı baba tarafından davacı anneye çocukların teslim edilmesi suretiyle" kişisel ilişki tesis edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden erkeğin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesine yönelik kurulan hükmün, çocukların yüksek yararını yakından ilgilendirmesi ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, taraflarca açıkça temyiz edilip edilmediğine veya temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen temyiz incelemesine tabi tutulması gerekmektedir. Somut olayda Mahkemece baba ile ortak çocuklar arasında her hafta sonu olacak şekilde ve yatılı olup olmadığı infazda tereddüte yol açacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmiş olup bu şekilde tesis edilen kişisel ilişki anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve annenin velâyet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağı gibi infazında tereddüt oluşturacaktır. O halde baba ile ortak çocuklar arasında aynı ayın belirli hafta sonlarını içerecek şekilde yatılı kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesinin kişisel ilişkiye yönelik esastan ret kararının ortadan kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkeğin kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun esastan ret kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 2 nci fıkrasının (a) alt bendinde yer alan hükümden "(...) davalı baba ile her cumartesi ve pazar günü sabah saat 09.00'dan 18.00'a kadar(...)" cümlesinin çıkartılarak yerine "(...) davalı baba ile her ayın 1. Ve 3. Cumartesi günleri saat 09.00'dan Pazar günü akşam 18.00'e kadar yatılı olacak şekilde(...)" cümlesinin yazılması, " tek yıllarda çocuğun doğum gününde sabah saat 09.00'dan akşam saat 18.00'a kadar, babalar gününde sabah saat 09.00'dan akşam saat 18.00'a kadar" cümlelerinin eklenmesi suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.