"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/196 E., 2023/215 K.
... : ... vekilleri Avukat ... vd.
DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/206 E., 2022/648 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin çok fazla alkol tükettiğini, sarhoş olduğunu, bundan dolayı evlilik birliğinde sorunlar çıktığını, ayrıca erkeğin kadına şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ortak çocuğun yanında dâhi uyuşturucu kullandığını, erkek kuaförü olduğunu, kısıtlı gelirini de alkole harcadığını, bu yüzden maddî sıkıntılar yaşandığını, alkol ve uyuşturucu almak için müvekkiline ait ziynet eşyalarını gizlice alarak bozdurduğunu, faturaları ödemediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, tiktok videoları çektiğini, müvekkilinin bu nedenlerle çocuğu ile birlikte ortak evden ayrılıp baba evine dönmek zorunda kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak asıl davanın reddine karar verilmesini, kadının evlilik birliği süresince asabi ve geçimsiz tutumunun olduğunu, vücuduna jiletler ile yaralar açtığını, sağlıklı psikolojiye sahip olmadığını, ev hanımı olmasına rağmen evdeki işlerden hiçbirine yardımcı olmadığını, günün büyük bir bölümünü Pub-G oynayarak geçirdiğini, evde yemek yapmadığını, mutfak malzemelerini müvekkiline fırlattığını, kavga çıkardığını, yaraladığını, lüks harcamalar yaptığını, eşine zorluklar çıkardığını, kendisini bekar olarak gösteren sosyal medya paylaşımları yaptığını, ev ve ziynet eşyalarını alarak evi terk ettiğini, erkeğin ailesi ile aynı şehirde oturmalarına rağmen onların ortak haneye gelmelerini istemediği gibi onlara ziyarete gitmediğini, çocuğu onlara göstermek istemediğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, jiletle kendisine zarar verdiği, uyuşturucu ve alkol kullandığı, işe geç gittiği ve eve sabaha yakın geldiği, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, kadına hakaret ettiği ve şiddet uyguladığı; kadının ise erkeğin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, kadının ailesinin ise gelip uzun süreli kaldığı, jiletle kendisine zarar verdiği, ortak çocuğu davalının ailesine göstermek istemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporları dikkate alındığında ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin ve babası ile aralarında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına uygun olduğu, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın ve çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu, ağır kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın kabulüne tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile babası arasında " her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü akşam saat 18.00'e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü akşam saat 18.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 31 Temmuz günü saat 18.00'a kadar, her yıl yarı yıl tatilinin ilk pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden ilk pazar günü akşam saat 18.00'a kadar, her yıl babalar günü saat 10.00'dan, akşam saat 18.00'a kadar" anneden alınarak babaya verilmek ve baba yanında kalmak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir, aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 650,00 TL tedbir nafakasına, aylık 650,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 24.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişki, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların nitelikleri, günün ekonomik koşulları, kadın ve ortak çocuğun ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra elinde kalan geliri ile erkeğin geçimini sağlama imkanı ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı-karşı davalı kadın ve ortak çocuk için hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa konu diğer yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki süresi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ile velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup; uyuşmazlık, asıl ve karşı davanın kabulünün isabetli olup olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı, çocuk ile babası arasında düzenlenen kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası; Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Velâyet hakkı kendisine verilmeyen ebeveyn ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenirken, öncelikle dikkat edilmesi gereken husus, çocuğun yüksek yararıdır. Dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere babanın alkol ve uyuşturucu bağımlılığı bulunmakta olup; bu husus Mahkemenin de kabulündedir. Açıklanan nedenlerle dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporunda çocuğun temel bakımını sağlama becerisi olmadığı belirtilen baba ile çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişki süresi fazla olup bu şekilde kişisel ilişki tesisi çocuğun yüksek yararına uygun değildir. O halde çocuğun yüksek yararı gözetilerek daha uygun şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları ile kişisel ilişki süresi yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...