"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/202 E., 2023/214 K.
...
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/374 E., 2022/567 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin annesinin ve babasının kadını aşağıladığını ve babasının da kadının ailesini arayarak "...kusurlu kızınızı alıp götürün..." dediğini, erkeğin iki duruma da ses çıkarmadığını, erkeğin annesinin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, birlik görevini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, kadının hastalığının erkek tarafından bilindiğini, kadının tedaviden kaçınmadığını, ancak erkeğin kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, kadını babasının evine bıraktığını ve sonrasında aramadığını, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından bankada hesap açtıracağı söylenerek kadının elinden alındığını, ancak sonrasında kadının ziynet eşyalarına ne olduğunu sormasına rağmen erkeğin cevap vermediğini iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminat, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin annesinin ve babasının kadını aşağıladığını ve babasının da kadının ailesini arayarak "...kusurlu kızınızı alıp götürün..." dediğini, erkeğin iki duruma da ses çıkarmadığını, erkeğin annesinin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, birlik görevini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, kadının hastalığının erkek tarafından bilindiğini, kadının tedaviden kaçınmadığını, ancak erkeğin kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, kadını babasının evine bıraktığını ve sonrasında aramadığını, dava dilekçesinde belirtilen hususları tekrarla asıl davanın fer'îleri ve ziynet alacağı davası ile birlikte kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Dava dilekçesi davalı-davacı erkeğe usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı-davacı erkek tarafından asıl davada cevap dilekçesi sunulmamıştır.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 07.08.2020 tarihinde evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olmadığını, kadının, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tedaviden kaçındığını, ortak konutu terk ettiğini, hakaret ettiğini, asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine ve kadına hakaret etmelerine sessiz kaldığı, eşinin hastalığı ile yeterince ilgilenmediği, kadının ise ailesinin, kendi hastalığını gizlemesine sessiz kaldığı, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, her ne kadar birleşen dava dilekçesinde kadının tedavisini yarım bıraktığı iddia edilmişse de kadının doktoru tarafından yazılan müzekkereye verilen cevapta tedavisinin tamamlandığının belirtildiği ve bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam ya da ağır kusurlu olmadığı, çalışmadığı, sürekli ve düzenli gelir getiren işi olmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakası, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 29.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının ziynet alacağı davasının ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının kusurlu davranışının ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının reddi gerektiği, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok az olduğu ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, tam kusurlu olan kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin ise usul ve yasaya aykırı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, ası ve birleşen davaların kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesinde, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan ve boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası takdiri ile nafakaların miktarlarında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan, kişilik hakları ihlal edilen kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdiri ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak tazminatların miktarlarında ve ağır kusurlu olan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde ve kadının ziynet eşyalarının erkekte kaldığını ispat edemediğinden İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...