"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1845 E., 2022/2101 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/885 E., 2022/388 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 1984 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sürekli alkol kullandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını, iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminat, mal rejiminden kaynaklanan alacağın yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, sık sık ortak konutu terk ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, iftira attığını, yalan söylediğini, hakaret ettiğini, ilgisiz olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kötü muamelede bulunduğu, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının düzenli ve sürekli gelir getiren işi olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminat, kadının, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin taleplerinin işbu dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, davacı kadının adli yardım talebinin kabulü nedeniyle başlangıçta alınmayan 44,00 TL başvurma harcı ve 88,70 TL maktu karar harcının davalı erkekten alınarak hazineye irat kaydına, yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına, kadın yararına 5.100,00 TL maktu vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu davranışının bulunmadığı, delil olarak dosyaya sunulan ses kayıtlarının dinlenmemesinin hatalı olduğu, erkeğe yüklenen vakıaların önceye dayalı olduğu ve kusur olarak yüklenemeyeceği ve kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, hükmedilen nafakaların usul ve yasaya aykırı olduğu ve erkeğin maddî gücünün de bulunmadığı, kadının adli yardım talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, dava harcının kadından alınması gerektiği, mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının boşanmanın kesinleşmesi ile açılabileceği, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin hatalı düzenlendiği, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davalı erkeğin, davacı kadına yönelik hakaret içeren sözler söylediği, fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülügüne aykırı davrandığı bu nedenle tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusurun ispatlanamadığı tespiti ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verildiği, mal rejiminden kaynaklı alacak yönünden kararın kesinleşmesinden sonra tefrik kararı verildiği, davacı kadının, davasını açarken adli yardım talebinde bulunduğu, 16.09.2020 tarihli ara karar ile davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek yargılama giderlerinden muaf tutulduğu dosya kapsamında yapılan araştırmalar dikkate alındığında davacı kadının ev hanımı olduğu, geliri bulunmadığı ve ailesinin geçimini sağladığı anlaşıldığından adli yardım kabul kararı dosya kapsamına uygun olmakla davacı kadının harçlardan muaf tutulmasının doğru olduğu, bu haliyle davalı erkek vekilinin adli yardım kararı ve harçlara yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı, dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında erkeğe verilen kusurlu eylemlerin sabit olduğu, erkeğin cevap dilekçesinde, delil olarak sunduğu flaş bellekteki vakıaya dayanmadığı, erkek tanıklarının beyanı dikkate alındığında kadına atfı kabil, somut, görgüye dayalı kusurunun ispat edilemediği bu hali ile davanın kabulü ve kusur belirlemesine yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan, düzenli ve sürekli geliri olmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası takdiri ile miktarlarında herhangi bir isabetsizlik olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin, kusurlu davranışının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdiri ile miktarlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, boşanma davalarında yargılama gideri ve vekâlet ücretinin, boşanma talebinin kabulü ya da reddine göre belirlendiği, boşanmanın fer'îleri yönünden ayrıca yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği, bu haliyle erkek vekilinin, kısmen reddedilen tazminatlar yönünden yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı, dava dilekçesinde boşanma ve fer'îlerine ilişkin dava yanında mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı talepli alacak davası da açıldığı, İlk Derece Mahkemesince tensiben hak kaybı yaşanamaması için dava konusu taşınmazlar ve araç üzerine taşınmazların 1/2 hissesine tedbir konulduğu, yargılama sonunda mal rejiminden kaynaklı alacak davasının kararın kesinleşmesinden sonra tefriki şeklinde hükümle karar verildiği, kadın tarafından açılan mal rejiminden kaynaklanan alacak davası hakkında esası çözümler nitelikte bu aşamada karar verilmediği, tedbir kararlarının da mal rejiminden kaynaklı alacak davası yönünden verildiği dikkate alındığında erkek vekilinin ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin bu aşamada isabetli olmadığı belirtilerek davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin delillerinin usulüne uygun şekilde toplanıp değerlendirilip değerlendirilmediği, kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının mal rejiminden kaynaklanan alacak davası hakkında verilen kararın ve taşınmazlara yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabul kararının yerinde olup olmadığı, vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderlerine ilişkin düzenlemenin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 334 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri;, 389 uncu ve devamı maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...