Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2768 E. 2023/5819 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarlarının hakkaniyete uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin ortak çocukların velayetinin anneye verilmesi, nafaka miktarları ve maddi-manevi tazminata ilişkin hükümlerinin usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin istinaf başvurusunu reddetmesi ve diğer temyiz itirazlarının da reddine karar verilmiş olması usul ve hukuka uygun bulunarak temyiz isteminin reddi yönünde onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/975 E., 2022/1684 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/625 E., 2021/300 K.

Taraflar arasındaki davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından açılan asıl boşanma davası ve davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından açılan karşı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi ilk derece mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen velâyet, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin hüküm davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle bu talepler yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin velâyet, yargılama gideri ve vekâlet ücreti dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap-karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının ve ailesinin kendisini tehdit ve hakaret ettiğini, erkeği beğenmediğini, özel hayatlarını üçüncü kişilere anlattığını, kadının cinsel ilişkiden kaçındığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap-karşı dava ve ikinci cevap-karşı dava cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin başka kadınlarla mesajlaştığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL manevî tazminat ve 200.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkek adına kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesinin iptali ile kadın adına tesciline hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin başka kadınlarla mesajlaştığı ve bu mesajlarda "eşim gittiği için çok mutluyum" diyerek güven sarsıcı harekette bulunduğu, kadına "yaramaz, şerefsizsin, o.... çocuğu" gibi sözlerle hakaret ederek duygusal şiddet uyguladığı, tarafların evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebi ile temelinden sarsıldığı, kadının kusurlu bir davranışının bulunduğunun ispatlanamadığı anlaşıldığından erkeğin ispatlanamayan davasının reddine, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, sosyal hizmet uzmanı raporu gözönünde bulundurularak ve çocukların yüksek menfaati gereği velâyetlerinin anneye tevdiine, babalık duygularını tatmin yönünden ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, velâyet kendisine verilmeyen taraf çocukların masraflarına katılmak zorunda olduğundan çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakalarına, kadının çalışmadığı, geçimini ailesinin sağladığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, mevcut ve beklenen menfaati boşanma ile zedelenen kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminata ve erkeğin güven sarsıcı hareketleri ile hakaret etmesi sebebi ile kişilik hakları saldırıya uğradığından kadın yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının, erkek adına kayıtlı taşınmazın 1/2 oranındaki hissesinin iptali ile kadın adına tescili talebine yönelik kesin süre içerisinde harcı yatırılıp usulünce açılmış davası olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar ve miktarları ile maddî-manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı erkek; 11.10.2021 havale tarihli dilekçesi ile; yargılama aşamasında sunulmayan fotoğraf ve mesaj kayıtları ile birlikte ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf aşamasında iken sunulan yeni delilerin göz önüne alınamayacağı, dosyadaki belge ve bilgiler ile sosyal inceleme raporuna göre, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, nafakalar ve miktarları ile maddî ve manevî tazminatların ve miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, kusur tespitinin yerinde olduğu anlaşılmakla erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka miktarları ile maddî - manevî tazminat ile miktarları, velâyet, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden hükmün bozulması talebiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; kadın ve çocuklar yararına tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci madde, 328 inci maddesinin birinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin ortak çocuğun velâyeti ile aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.