Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2811 E. 2024/163 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tespit edilmesi, davalı kadının boşanma kesinleştikten sonra gayriresmi evlilik yapmasının yoksulluk nafakasına engel teşkil etmesi ve ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tazminat miktarının uygunluğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1052 E., 2023/317 K.

DAVA TARİHİ : 28.06.2021

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/466 E., 2022/180 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının annesinin müvekkilini aşağıladığını, davalının başka kadınlar ile arkadaşlık yaptığını, müvekkiline hakaret ettiğini, tehdit ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir, 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen olan iddiaların doğru olmadığını, davacının ailesinin devamlı küfür ve tehdit ettiğini, davacının babasının etkisi altında kaldığını belirterek açılan davanın reddine, mahkemece boşanma kararı verilmesi halinde müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 20.03.2020 tarihinde resmi nikah ile evlendikleri, pandemiden dolayı taraflar arasında düğün töreni yapılamadığı, kadının ailesinin bilgisi dışında erkeğin yanına Şırnak'a gittiği, bir süre birlikte kaldıktan sonra Aksaray'a geldikleri, kadının bir süre erkeğin ailesi ile birlikte kaldığı ancak anlaşamamaları nedeniyle ayrı eve çıktığı, Ramazan Bayramının 1. günü kocasının ailesi ile bayramlaştığı ve ailesine gideceğini de söylediği, aynı gün babasının gelerek kadını alarak Ereğli ilçesine getirdiği, erkeğin eşi Ereğli'ye gelince önce kadının babasının evinde zorla tutulduğu iddası ile şikayetçi olduğu, akabinde de kadına ''bir daha gelme seni istemiyorum, ben bunu istiyorum'' diyerek başka kadın fotoğrafı attığı, bu mesajları tanıklarında gördüğü, ayrıca erkeğin hakaret içerikli kadına hitaben ''orospu'' yazılı mesajlarını da tanıkların gördüğü, erkeğin elinde kadına ait fotoğraflarının bulunduğu, erkeğin bu fotoğrafları sosyal medya da kullanacağını söyleyerek kadına şantaj yaptığı, Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/4688 Sor. sayılı dosyasının derdest olduğu, erkeğin, kadına ve ailesine yönelik hakaret ve tehdit mesajları yolladığı, erkeğin evlilik birlikteliğinin sona ermesinde tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, kadın lehine hükmolunan tedbir nafakasının (aylık 1.000,00 TL) karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadın yararına tedbir, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ödenmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleri ile boşanma dışında kalan kusur belirlemesi, tedbir, yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleştiği, kararın sadece erkek tarafından istinaf edildiği bu nedenle erkeğe ilave kusurlar verilemeyeceği, erkeğin kadının kusurunu ispat edemediği, kaldı ki erkeğin cevap dilekçesinde kadını sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirttiği, bu durumda kadın aleyhine ileri sürdüğü vakıaların erkek açısından evlilik birliğini temelinden sarstığının kabulüne imkan bulunmadığı, kadına kusur yüklenmesinin izah edilen nedenden ötürü mümkün bulunmadığı, gerçekleşen olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, her ne kadar istinaf aşamasında davalı erkek vekili, kadının nişanlanmak suretiyle sadakatsizliğine, evlenmek suretiyle de zina yaptığına dayalı olarak boşanma davaları açtıklarını bu davalar ile eldeki davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirtir dilekçe sunmuş ise de, eldeki dosya açısından boşanma kararının istinaf edilmeden 21.04.2022 tarihinde kesinleştiği, kadının boşanma kararı kesinleştikten sonraki tarihte nişanlanıp evlendiğinin iddia edildiği (nişan aralık 2022, evlilik ocak 2023), boşanma kararının kesinleşmesi ile evlilik birliğine dair yükümlülüklerin her iki taraf açısından da ortadan kalktığı bu itibarla kadının yeni bir evlilik yapmasında hukuken engel bir durumun bulunmadığı, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra gerçekleşen olaylardan ötürü taraflara kusur da yüklenemeyeceği bu itibarla erkeğin birleştirme yönündeki talebinin reddedildiği, erkek tarafından dosyaya sunulan kadına ait fotoğraflardan kadının 22.01.2023 tarihinde gayri resmi evlilik yaptığı anlaşıldığı bu itibarla kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının bu tarih itibariyle kaldırılması gerektiği gerekçesi ile erkeğin, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilgili bendin kaldırılmasına, boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 21.04.2022 tarihinden başlayıp davacı kadının gayri resmi olarak evlendiği tarih olan 22.01.2023 tarihine kadar geçerli olmak üzere davacı kadın için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınıp kadına ödenmesine, işbu yoksulluk nafakasının 22.01.2023 tarihi itibariyle kaldırılmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; kadının gayriresmi evlilik yaparak zina eylemini gerçekleştirdiği bunun kusur oranını etkileyeceği, müvekkilin herhangi bir kusuru olmadığı halde maddî ve manevî tazminatın kadın lehine takdir edilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.