"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2688 E., 2022/2501 K.
DAVA TARİHİ : 04.09.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/546 E., 2021/679 K.
Taraflar arasındaki davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, eşini sürekli kontrol ettiğini, sürekli alkol kullandığını, sürekli eve geç geldiğini veya hiç gelmediğini, sürekli iş değiştirdiğini, düzensiz bir hayatı olduğunu, evine hiçbir zaman özen göstermediğini, evin ve eşinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, klimayı dahi almadığını, ilgisiz davrandığını, telefon, internet ve diğer sosyal paylaşım sitelerinde vakit geçirdiğini, odaları ayırdığını, sürekli telefon ve internet ile vakit geçirdiğini, ilgi göstermediğini, telefonunu ve hattını sürekli değiştirdiğini, sürekli tehdit ettiğini, çocuğu görmek için alıp geri getirmediğini, çocukla ilgili ölümü paylaştıran paylaşımlar yaptığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının annesiyle birlikte kalınan dönemde annesinden kaynaklı birtakım sorunlar olduğunu, oda ve yatakların ayrılmasına sebebiyet verdiğini, düğüne gidiyorum diye Ereğli'ye gittiğini, bu şekilde evi terk ettiğini, sonrasında birleştiklerini, ancak bir süre sonra tekrar evi terk edip gittiğini davanın reddine, çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin alkol kullandığı, geceleri arkadaşları ile dışarıya çıktığı, eşini ve ailesi ihmal ettiği, evinin sorumluluğunda olmadığı, mesleği gereği dönemsel çalıştığı, zaman zaman işsiz kaldığı zamanların olduğu, ancak bu dönemler dışında da evin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı, zaman zaman kendi ailesinden de maddi destek aldığı, etrafa borçları olduğu, davacı kadının bu borçları ödemek durumunda kaldığı, davacı kadına karşı kıskanç ve müdahaleci bir yapısının bulunduğu, giyimine, gideceği yerlere de karıştığı, en son aralarında tartışma yaşandığı, davacı kadına "sen gidebilirsin ancak çocuğu vermem" dediği, bu tartışma da davacı kadının sinirlenerek evde bulunan büfenin camına yumruk attığı ve yaralandığı, tarafların bu zamandan beri bi araya gelmediği, davacı kadının da zaman zaman eşinin kazandığı parayı beğenmediği, bu nedenle serzenişlerde bulunduğu, hamileliği döneminde ve sonrasında annesinin yanlarında kalmaya başladığı, evliliklerine müdahale ettiği, davacı kadının da bu duruma ses çıkartmadığı anlaşılmış olup, bu haliyle evlilik birlikteliğinin sona ermesinde davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadının velâyet hakkını kötüye kullandığını, velâyet belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece erkeğe verilen kusurlardan etrafa borçları olduğu, kadının bu borçları ödemek durumunda kaldığı ve son tartışmada sen gidebilirsin ancak çocuğu vermem dediği hususları vakıa olmadığı halde bu hususlarda kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğe verilen diğer kusurların sabit olduğu, kadına verilen kusurların kadın tarafından istinaf edilmediğinden kesinleştiği, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu; sosyal inceleme raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında velâyetin anneye verilmesinin doğru olduğu; az kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin doğru, miktarlarının uygun olduğunu; kadın ve çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru, miktarlarının uygun olduğu; iştirak nafaka miktarının da uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine; davalı erkeğin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, dayanılmayan vakıaların kusur olarak yüklenilmesinin hatalı olduğunu, dönemsel işte çalıştığının sabit olduğunu bu nedenle kusur olarak yüklenilmesinin doğru olmadığını, alınan sosyal inceleme raporunda çocukla detaylı görüşülmediğinin belirtildiğini, bu raporun hükme esas alınamayacağını, yaşandığı iddia edilen olaylardan sonra birlikte yaşamın sürdüğünü, af edilen ya da hoşgörülen olayların kusur olarak yüklenilmesinin doğru olmadığını, cevap dilekçesinde ileri sürdükleri tüm vakıaları ispatladıklarını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat, nafaka ve velâyet yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, sosyal inceleme raporunun velâyet değerlendirmesine yeterli olup olmadığı ve velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, af iddiasının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.