Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2864 E. 2024/342 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, boşanma, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1307 E., 2022/2656 K.

DAVA TARİHİ : 17.12.2019- 18.02.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1447 E., 2021/311 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin daha önce üç evlilik yaptığını söylenmediğini, hakaret ve küfür ettiğini, kadının ihtiyaçlarını sormadığını, evde iki yabancı gibi yaşadığını, erkeğin şeker hastası olduğunu fakat ilaçlarını kullanmadığını, bu sebepten dolayı sinirlerini kontrol edemediğini, kadının evi terk etmesi için ağır baskı uyguladığını, cinsel ve fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, kızına küfür ettiğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının yatak odası sırlarını komşularına kadar anlattığını, erkeğin önceki evliliğinden %62 engelli raporu olan kızı Esra Yurduseven'in de ortak konutta yaşadığını, ev işlerini engelli olmasına rağmen kızına yüklediğini, yıllardır kardeşleri ve oğlunun ailesi başta olmak üzere kimseyle görüşmediğini ileri 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, karşı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına küfür ettiği, sözlü şiddet uyguladığı, evin faturalarını ödemeyerek birlik görevini yerine getirmediği, öfkesini kadına ve onun çocuklarına yansıttığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 8.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerçekleşen kusurlara göre belirlenen tazminat ve nafaka miktarının az olduğunu, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tazminatların ve nafakaların miktarları ile vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak davaların kabulüne ve reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka şartlarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek her iki dava ve fer'îler yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine hakaret ettiğine ilişkin tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, dolayısıyla bu eylemin davalı-davacı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, bunun dışında İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışların ise kanıtlandığı, ... kadının da evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ihmal ettiği, gerçekleşen bu duruma göre; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-davacı erkeğin ağır, ... kadının ise az kusurlu olduğu, erkeğin davasının da kabulüne karar verilmesinin gerektiği; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tarafların yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, manevî tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, ... kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi hükmünün tamamen kaldırılmasına, kadının ve erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata; her iki taraf lehine maktu vekâlet ücretine, taraf vekillerinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, gerçekleşen kusurlara göre tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının ağır kusurlu olduğunun ispatlandığını, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.