"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/533 E., 2019/1159 K.
DAVACI-KAYYIM : ... Defterdarı- ... vekili Av. ...
KAYYIM İSTENİLEN : ...
ASLİ MÜDAHİL : ... vekili Av. ...
Taraflar arasındaki kayyım atanması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Asli müdahil vekilinin 03.01.2021 tarihli talebi üzerine, Mahkemece 31.05.2022 tarihli ek karar ile kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 31.05.2022 tarihli ek kararı davacı-kayyım vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Mahkemenin 15.03.2016 tarihli ve 2015/2157 Esas, 2016/521 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı-kayyım adayı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.02.2018 tarihli ve 2018/687 Esas, 2018/1642 Karar sayılı ilamı ile, başvurma ve maktu peşin harç alınmadan davaya devam edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 01.11.2018 tarihli ve 2018/1063 Esas, 2018/2399 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı-kayyım adayı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12.02.2019 tarihli ve 2019/341 Esas, 2019/1311 Karar sayılı ilamı ile, tapu maliki ile nüfus kaydınındaki kişinin aynı kişi olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, tapu ile nüfus kaydı arasında irtibat kurulamadığından tapu malikine kayyım atanmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davanın kabulüne ve kayyım atanmasına karar verilmiştir.
Asli müdahil vekilinin 03.01.2021 tarihli talebi üzerine, Mahkemece 31.05.2022 tarihli ek karar ile, kayyımlık kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemeleri, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25 inci ve geçici 2 nci maddeleri uyarınca kurulmuş ve Adalet Bakanlığı'nın 07.11.2015 tarihli, 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde görev başlamışlardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar istinaf kanun yoluna tabi olup aynı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında ise; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında, somut olayda, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden önce verilmiş ve Yargıtay'ın temyiz incelemesinden geçmiş kayyımlık kararının kaldırılmasına yönelik herhangi bir karar mevcut olmadığı, kayyımlık kararının kaldırılmasına yönelik kararın 31.05.2021 tarihinde verildiği dikkate alındığında, karara karşı kanun yolu istinaf olup davacı-kayyım vekilinin 13.10.2022 tarihli dilekçesinin istinaf dilekçesi niteliğinde olduğu ve inceleme görevinin de bölge adliye mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere Mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.