Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2922 E. 2023/6160 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, müşterek çocuğun velayeti, tedbir nafakası ve yargılama giderlerinin paylaşımı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları gözetilerek, davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2823 E., 2022/1936 K.

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Keşan 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/64 E., 2020/101 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin evlendikten kısa süre sonra içki içmeye ve eve sarhoş gelmeye başladığını, kadın ve çocukları ile ilgilenmediğini, içkili olarak geldiğinde değişik cinsel isteklerde bulunduğunu, ters ilişkiye zorladığını, kadının ve çocukların giyim kuşam ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılamadığını, evin tüm ihtiyaçlarının kadının ailesi tarafından karşılandığını, erkeğin aldığı parayı içkiye ve kendi yeme içmesine harcadığını, gece yarısında eve geldiğini, en son çocuğa mama almasını istediğinde erkeğin "param yok alamam git sen para bul al, sen para bulacak yerleri bilirsin" dediğini, bu tartışmadan sonra erkeğin evi terk ettiğini, bir süre sonra çalıştığı fabrikada ilişkiye girdiği ... isimli kadın yüzünden kavga çıkması nedeniyle memleketine gittiğini, bundan sonra da kadını ve çocukları arayıp sormadığını, tarafların anlaşmalı boşanma konusunda anlaştıklarını, ancak erkeğin duruşmaya gelmediğini, bu arada ortak çocuk ...'u görme bahanesi ile kadından alarak memleketine götürdüğünü, sonra da davayı çekişmeli boşanmaya çevirdiğini belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; anlaşmalı olarak açılan boşanma davasını kabul ettiklerini ancak velâyet talebine ilişkin itirazları olduğunu, kadının ... isimli kişi ile evlilik dışı birlikte yaşadığını, bu durumda çocukların velâyetinin anneye verilmemesi gerektiğini, evliliğin kadının davranışları nedeniyle son bulduğunu belirterek tarafların boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların yaklaşık bir senedir ayrı yaşadıkları, erkeğin evi terk etmesinin haklı bir nedene dayanmadığı, erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına sinkaflı küfürler ettiği, iki günde bir eve sarhoş geldiği, eve gelmediği zamanlarda çalışmakta olduğu fabrika binasında kaldığı, çalışmış oldukları iş yerinde ... isimli kadın ile el ele tutuşarak sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, ortak çocuk ...'un baba yanında kalıyor olduğu, ortak çocuk...'nin ise anne yanında kalıyor olduğu, alınan uzman raporları ile çocukların velâyeti konusunda detaylı inceleme yapıldığı, çocukların mevcut düzenlerine devam etmelerinin çocukların yararına olacağı anlaşıldığı gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk...'nin velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk... yararına aylık 300,00TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 200,00TL tedbir nafakasına, tarafların iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri olmadığından bunlara ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararına bir itirazları olmadığını, boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararın hatalı olduğunu, iddialarının tanık beyanları ile ispatlandığını, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kanuna aykırı olduğunu, ortak çocuk...'nin velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğunu, boşanmayı ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin talepleri kabul etme nedeniyle hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin haksız olduğunu belirterek kusur belirlemesi, velâyet, kadın ve ortak çocuk... yararına hükmedilen tedbir nafakaları, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arafların ortak çocuğu 2017 doğumlu...'nin annesinin yanında kalması nedeniyle alıştığı ortam ve uzman raporu değerlendirildiğinde çocuğun üstün yararı gereği velâyetinin anneye verilmesinin, bu ortak çocuk ve kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve nafakanın miktarının hakkaniyete uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmanın fer'îlerine yönelik verilen kararın kanuna aykırı olduğu, iddialarının tanık beyanlarıyla ispatlandığını, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kanuna aykırı olduğunu, ortak çocuk...'nin velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğunu, boşanmayı kabul etme nedeniyle hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin haksız olduğunu belirterek kusur belirlemesi, velâyet, kadın ve ortak çocuk... yararına hükmedilen tedbir nafakaları, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, ortak çocuk...'nin velâyetine ilişkin düzenlemenin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kadın ve ortak çocuk... yararına tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının davasının kabulü nedeniyle kadın lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...