Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2976 E. 2024/271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasında, boşanmaya sebep olan geçimsizliğin kusur oranları, kadına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının doğru olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2628 E., 2023/306 K.

DAVA TARİHİ : 25.10.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eğirdir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/198 E., 2021/171 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliği boyunca davalının hal ve davranışları nedeniyle sürekli geçimsizliğin olduğunu taraflar arasında karı koca ilişkisi kalmadığını, çocukların büyümesi ile, davacının 2004 yılında müşterek hayatın çekilememesi nedeniyle önce evi terk ettiğini sonra Eğirdir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde 2008/238 Esas sayılı dosya ile boşanma davası açtığını, açılan davanın Mahkemece 2009/234 K. sayılı, 08.10.2009 tarihli kararı ile reddedildiğini, bu süreçten sonra tarafların bir daha birleşmediğini ayrı yaşamaya devam ettiklerini beyanla davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Alime isimli bir bayanla ilişki yaşamaya başladığını, ortak çocukları ile ilgilenmediğini, fiili ayrılıkta en küçük bir kusurunun olmadığını, bu karar ile şüpheye yer vermeyecek şekilde ortada olduğunu, davacının ortak konutu terk etmesinin tek nedeninin evlilik dışı yaşamış olduğu ilişki olduğunu belirterek boşanma davasının reddini, Mahkemece tarafların boşanmasına karar verilirse geliri olmayan davalıya dava tarihinden itibaren 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, davalı adına 100.000,00 TL maddî , 100.000,00 TL manevî olmak üzere toplam 200.000,00 TL tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından Eğirdir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/238 Esas sayılı dosyası üzerinden geçimsizlik sebebiyle davalının aleyhine dava açıldığını, davanın reddine karar verildiğini, kararın 18.03.2010 tarihinde kesinleştiğini, davacı ...'in evliyken Alime D. isimli bir kadınla gayrimeşru ilişkisinin olduğunu ve kadının hamile kaldığını ve davacı ...'in bu sefer hamile olan bu kadını kaçırmak suretiyle fiilen birlikte yaşamaya başladığını, davalı ile yaşadığı ortak konutu terk ettiğini, davalı ve çocuklarıyla bir daha bir araya gelmediğini ve onlarla ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, fiilen gayrimeşru şekilde yaşadığı Alime isimli kadından 3 çocuğu olduğunu, evlilik birliği içinde gayrimeşru bir şekilde karı koca gibi fiilen birlikte ve halen bu kadınla yaşadığını belirterek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti ile kadın lehine hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m.298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Mahkemece tefhim olunan kısa kararda aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın davacıya verilmesine karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında aynı nafaka ve tazminatın davalı lehine belirlenmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında çelişki oluşturulmuştur...." gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; "...Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; 1-Davalı ...'in tedbir ve yoksulluk nafakası isteğine dair Eğirdir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2019/198 Esas-2021/171 Karar sayılı kararı ile yapılan düzenlemenin kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile; "Davalı ... lehine; dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davacı ...'den alınarak davalı ...'e verilmesine, sözkonusu nafakanın karar kesinleştiğinde aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya dair talebin reddine," 2-Davalı ...'in maddî ve manevî tazminat isteğine dair Eğirdir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2019/198 Esas-2021/171 Karar sayılı kararı ile yapılan düzenlemenin kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile; "Davalı ...'in TMK'nun 174/1-2. maddesine dayalı maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın davacı ...'den alınarak davalı ...'e verilmesine, fazlaya dair talebin reddine," 3-Davacının sair istinaf itirazlarının ESASTAN REDDİNE,..." karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, erkeğin davasının kabulü, yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, kusur tespiti ile kadın lehine hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.