Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3020 E. 2024/482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur oranları, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/74 E., 2023/190 K.

DAVA TARİHİ : 30.10.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/556 E., 2021/331 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının anlaşmaz tutumu, kavgaya yatkın kişiliği nedeniyle çok küçük mevzuların dahi büyüyerek kavga etme derecesine vardığını, kadının sürekli olarak "....çalıştığın maden de öl de geber, ben de kurtulayım, ölün çıksın, beğenmezsen s....git..." gibi sözler ve hakaretler etmeye başladığını, bu nedenlerle anne, baba ve kardeşlerinin de onlardan uzaklaştığını, davalının genel olarak evin temizlik gibi temel ihtiyaçlarını ihmal ettiğini, çok fazla yemek yapan bir kişi olmadığını, bir süre sonra konuşamaz hale geldiğini, konuşmayı bir süre sonra laf sokmaya ve tartışmaya çevirdiğini, aşağılamaya başladığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli olarak eşini dövdüğünü, bununla ilgili olarak Zonguldak 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/363 Esas, 2017/57 Karar sayılı ilamı ile ceza aldığını ve kararın kesinleştiğini, sürekli alkol aldığını, alkollü şekilde rezalet çıkarttığını, alkol bağımlılığı sebebiyle "trafik güvenliğini tehlikeye sokmak" suçundan dolayı ceza aldığını, davacının sürekli alkol alarak sinkaflı biçimde eşine hakaret ettiğini belirterek öncelikle davanın reddine, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi durumunda 100.000,00 TL maddî tazminatın ve 100.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan tahsiline, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin eşini sık sık evden kovduğunu, eşini evden çıkarmak istediğini, normalin üzerinde alkol aldığını, kadının ise eşine sık sık ve süreklilik arz edecek şekilde "madende öl geber, ölün çıksın, s..git " tarzında sözler söylediğini, evin düzen ve temizliğine yeterli özeni göstermediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile .davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık anlatımları dikkate alındığında kadınının evin düzen ve temizliğine yeterli özeni göstermediğine yönelik iddianın kabulüne olanak bulunmadığını, davacı erkeğin de kesinleşen kusurlarının yanında kadına hakaret ettiğinin anlaşıldığını, bu şekilde boşanmaya neden olan olaylarda evliliğin devamı sırasında eşini sık sık evden kovan, eşini evden çıkarmak isteyen, normalin üzerinde alkol alan, eşine hakaret eden davacı erkeğin ağır kusurlu, eşine sık sık ve süreklilik arz edecek şekilde "madende öl geber, ölün çıksın s...git" şeklinde beddua ve hakaretlerde bulunan kadının da az kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, kadının itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davanın kabulünün isabetsiz olduğu, kusur durumu yanında tarafların ekonomik, sosyal durumları ve kadının boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği, kişilik haklarına saldırı oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği ancak hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadın lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 35.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata ve kadın vekilinin sair itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kusur belirlemesi, tazminatlar ve miktarı, nafakalar ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.