"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/666 E., 2022/2434 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/208 E., 2021/33 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin madde bağımlısı olduğunu, tarafların 03.05.2020 günü erkeğin madde bağımlılığı ve kadından sürekli para istemesi nedeniyle tartıştıklarını, olay günü eşinin ve kayınvalidesinin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, annenin hakaret ettiğini ve erkeğin olay sonrası da kadını arayıp telefonda tehdit ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesi ekinde adli soruşturma evraklarını sunarak bu evraklara delil olarak dayanmıştır.
2.Davacı kadın vekili 17.07.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, sürekli para isteyip alkol aldığını, tehdit ettiğini, kadının ailesine hakaret edip onları tehdit ettiğini, 03.05.2020 günlü son tartışmada erkeğin ve annesinin kadına fiziksel şiddet uyguladıklarını, adli soruşturma evrakı içinde darp raporunun bulunduğunu, kişisel bakımına dikkat etmediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çalışmadığını ileri sürerek; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe 21.07.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı erkek dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinde delile dayanmamış olan davacı kadının ıslah dilekçesi ile dayandığı yeni vakıalara yönelik delil bildirebileceği ve bu vakıaların da dosya kapsamındaki delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ıslah dilekçesinin ön inceleme aşaması başlamadan sunulduğunu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında serbestçe iddia ve savunmaların genişletilebileceğini, ıslah dilekçesinde tanık deliline dayandıklarını, tanıkların sadece ıslah dilekçesindeki yeni vakıalarla sınırlı olarak dinlenmesinin doğru olmadığını ve ceza dosyaları celp edilmeden karar verildiğini ve davalı erkeğin kusurlu davranışlarını ispatladıklarını belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının ıslah dilekçesinde dayandığı soruşturma evrakları değerlendirilmeden karar verilmesi usule aykırı ise de soruşturma evraklarının dosya içinde yer aldığı, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen ve son olayda eşini tehdit edip darp eden erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, çalışan ve düzenli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve erkeğin kusurlu davranışları süreklilik arz etmediğinden pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma koşullarının bulunmadığı gerekçesi ile; kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesine dayalı davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının tazminat taleplerinin kabulü ile 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun olmadığını, boşanmaya sebebiyet gösterilen olaylar sonrasında tarafların birlikte yaşamış olması nedeniyle affedilen bu olaylar sebebiyle erkeğe kusur yüklenemeyeceğini, davalının kusuru ispatlanamadığından davanın ve tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek; hükmün tamamı yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve ortak hayatın devamına imkân vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun bulunup bulunmadığı, kadına kusur olarak yüklenebilecek bir davranış bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak boşanma davasının ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, doğru ise kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının çok olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.