"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1689 E., 2023/95 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara ... 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/644 E., 2022/573 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kişisel ilişkinin süresine yönelik davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm tesisine, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı babaanne ve dede vekili dava dilekçesinde;Ankara ... 6. Aile Mahkemesinin 2019/192 Esas 2019/519 Karar sayılı kararı ile oğullarının vefat etmesi nedeniyle çocuk ile müvekkilleri arasında her ayın 1 ... ve 3 üncü hafta sonu Pazar günü saat 12:00-15:00 arasında, dini bayramların 2 nci günleri saat 12:00-15:00 arasında uzman eşliğinde kişisel ilişki kurulduğunu, aradan geçen süreçte kişisel ilişkinin yetersiz kaldığını iddia ederek kişisel ilişkinin yatılı olacak şekilde ve artırılarak yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı anne vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffa Canber ... ile müvekkil ... müteveffa'nın ölümünden önce boşandıklarını, çocuk görüşmeler sonunda müvekkil Annenin yanına gelişinde sürekli ağladığını, çocuk yaz döneminde ise davacılara ait kazan ilçesinde bulunan yazlık eve götürüldüğünü, davacıların taşındıkları ve ikametgah olarak kullandıkların iddia ettikleri bu yer tarla olduğunun, bahse konu yerde elektrik olmadığını, su ihtiyacı kuyu ile giderildiğini, ısınma ihtiyacı soba ile karşılandığını, telefon çekmemekte ve başka bir telefon hattı bulunmadığını, ikametgah olarak kullanılmayan ve kullanılması da mümkün olmayan ev sadece davacılar tarafından bir piknik alanı olarak kullanılmakta olduğunu, ... ile bahse konu yerde görüşmeleri çocuk için son derece tehlikeli olduğunu, davacıların 10 yıldır ikamet ettikleri Eryaman Göksu mahallesindeki lüks konuta Yusuf Ali'yi henüz hiç götürmediklerini, Yusuf Ali oldukça parlak ve derslerinde oldukça başarılı bir öğrenci olduğunu, zeka seviyesi yaşıtlarının üzerinde olduğunu, ayrıca yüzme ve basketbola ilgi duymakta kurs ve eğitim programlarına katıldığını, Yusuf Ali'nin ödevlerinin ve alıştırmalarının yapılması gibi hususlarda davacıların yardımcı olamayacağını, zira davacıların her ikiside ilkokul mezunu olduğunu, Yusuf Ali'ye ödev yaptırma ders çalıştırma eğitimine katkıda bulunacak bilgiye ve eğitime sahip olmadıklarını belirterek haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuk Yusuf Ali'nin annesi ve babasının çocuk 2 yaşındayken resmi olarak boşandığı, çocuğun velâyetinin anneye verilerek anne yanında yaşantısını sürdürdüğü, çocuk 4 yaşındayken babasının vefat ettiği, bu süreçte çocuk ile davalı anne arasında daha özel ve hassas bir bağ kurulduğu, çocuğun babasının vefatı sonrası anneye bağlanması ve anneden ayrı bir evde uyumak istememesinin yaşadığı süreçte anlaşılabilir olduğu, sosyal inceleme raporundaki yatılı kişisel ilişki tesisine yönelik görüşün çocuğun ... menfaatine ve ruhsal ve fiziksel gelişimine uygun olmadığı, çocuğun davacılarla yatılı görüşmek istemediğine yönelik açık beyanı olduğu da gözetilerek davanın kısmen kabulü ile kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde süre olarak artırılmasına ve kapsamının genişletilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu çocuğun annesinin etkisi altında kaldığını, yatılı kişisel ilişki konusunda çelişkili raporlar olduğunu ve bu çelişki giderilmeden karar verildiğini, ilk derece mahkemesince tesis edilen kişisel ilişkinin yeterli olmadığı gibi yatılı kurulmamasının da dosya kapsamına aykırı olduğunu, ayrıca davalı vekilinin istinaf dilekçesinin sonuç kısmında yer alan esas ve karar numaralarının iş bu dosya ile uyuşmadığını, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin sonuç kısmında da kabul edildiği üzere yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasını istemiştir.
2.Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların müvekkilinin eski eşinin ölümünden kısa süre sonra eski eşine ait şirket hisselerini muvazaalı olarak eski görümcesine devrettiklerini, müvekkilinin davaya konu çocuğun aleyhine olan bu durum için davacıların aleyhine açtığı davayı kazandığını, ayrıca müteveffa eski eşin kıdem ve diğer tazminatları için de müvekkili tarafından açılan davanın derdest olduğunu, davacılar ile ortak çocuk arasında husumet olduğunu, müvekkilinin açtığı davalarla eş zamanlı olarak kişisel ilişki davalarının açıldığını, ortak çocuğun davacılarla daha fazla aynı ortamda olmak istemediğini söylediğini, Cumartesi günleri kurs ve eğitim programlarına katıldığını, müvekkili ile pazar günleri vakit geçirebildiklerini, bu şekilde davalı anne ile ortak çocuğun vakit geçiremeyeceğini, davacıların kronik hastalıklarının olduğunu, bu nedenlerle davacılar yönünden de rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddine, aksi halde kişisel ilişki süreleri azaltılarak davalının eşliğinde kişisel ilişki tesisine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacılar ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına dair kararın 12.02.2021 tarihinde kesinleştiği, bu davanın 08.09.2021 tarihinde açıldığı, alınan uzman raporları, tanık beyanları, aradan geçen süre de dikkate alındığında davacılar ile davaya konu çocuk arasında daha önce düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz kaldığı, alınan raporlarda çocuğun büyüdüğünün, davacılarla arasında bağ kurulduğunun, kişisel ilişkinin uzman eşliğinde kurulmasına gerek olmadığının bildirildiği, kişisel ilişkinin uzman eşliğinde kurulmasını gerektiren bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacıların kişisel ilişkiye engel bir sağlık sorunları bulunmadığı gibi özel araçlarının ve şoförlerinin bulunduğu, davacıların, çocuğa yönelik kişisel ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesini bertaraf edecek nitelikte kötü davranışlarının bulunduğuna yönelik ciddi ve inandırıcı delilin bulunmadığı, davaya konu çocuğun da duruşmada davacıların olumsuz bir tavırlarının olmadığını beyan ettiği, çocuğun gerek uzmanlara vermiş olduğu ifadelerde gerekse mahkemece alınan beyanında davacılarla yatılı görüşmek istemediğini belirttiği, yatılı kişisel ilişkinin çocuğun beyanı da dikkate alındığında, beklenen faydayı sağlamayacağının açık olduğu, mahkemece yatılı kişisel ilişki talebinin reddine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesinin isabetli olduğu, mahkemece tesis edilen kişisel ilişki çocuğun hafta sonları kurslara gitmesi, davalı annenin de velâyet görevini gereği gibi ifa edebilmesi ve çocukla vakit geçirebilmesi hususları da gözetildiğinde fazla bulunduğu gerekçesiyle davalının kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebinin kabulüne, bu konuda yeniden hüküm tesisi ile davacılar ile torunları ... Yusuf Ali arasında; her ayın üçüncü hafta sonu Pazar günü saat 10:00-18:00 arasında, sömestr tatilinin ilk Salı günü saat 10:00-18:00 arasında, dini bayramların ücüncü günü saat 10:00-18:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalının sair ve davacının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya içerisindeki sosyal inceleme raporunda ... ile müvekkilleri arasında kurulacak yatılı kişisel ilişki tesisinde olumsuzluk bildirilmemesine rağmen mahkemece yatılı kişisel ilişki kurulmadığını, müvekkillerinden ...'nın vefat ettiğini, sağ kalan müvekkilinin eşinin ve oğlunun hasretini torunu ile gidermeyi amaçladığını, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, Kahraman Kazan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince aldırılan raporda yatılı kişisel ilişki tesisinin uygun olduğunun bildirildiğini beyan ederek yatısız kurulan kişisel ilişki yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sağ kalan davacı ...'nın çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamacağını, Demans, Alzhimer gibi çocuğun ... yararını tehlikeye atabilecek rahatsızlıklarının olup olmadığının tespiti için rapor talep ettiklerini, taleplerinin karşılanmadığını, davacılar ile torun arasında açık husumet bulunduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini mümkün değil ise davacılar ile kişisel ilişki sürelerinin kısaltılması yada müvekkil anne eşliğinde kişisel ilişki kurulması yönünde temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı babaanne ile torun arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun ... yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişki süresinin ve yatısız olarak kurulmasının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 326 ncı maddesinin birinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 332 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.