"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/6 E., 2023/109 K.
DAVA TARİHİ : 29.08.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/373 E., 2021/672 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü tamemen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadına sürekli hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadının evlat edinilmesini yüzüne vurduğunu, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, ortak çocuklara bakmak için ortak konutta bulunan kadının annesini rencide edici davrandığını, 2010 yılında sadakatsizliği olduğunu, ortak çocuklara da hakaret edip psikolojik şiddet uyguladığını, kadını dini olarak boşadığını, dini olarak boşaması sebebiyle ayrı yatan eşini cinsel birlikteliğe zorladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının eşine sevgi, saygı ve ilgi göstermediğini, ortak çocukları da yönlendirerek babalarına cephe almalarına yol açtığını, 2019 yılının haziran ayında kadın ve ortak çocukların erkeği darp ettiğini, sosyal, psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını ve hakaret edip aşağıladığını iddia ederek; davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaya her yıl TÜFE oranında artış yapılmasına, erkek yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine hakaretler eden, farklı zamanlarda fiziksel şiddet uygulayan ve fiziksel şiddet uyguladığı ceza mahkemesi kararı ile de sabit olan erkeğin asli ve ağır kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkeğin tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, uzman raporu dikkate alındığında ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Turgut'un velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 700,00 TL tedbir ve 1000,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 17.500,00 TL maddî, 22.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve tazminatlar ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının bazılarının duyuma dayalı olaylarını ve bazı beyanların da eskiden yaşanmış ve affedilen olaylara ilişkin olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, tam kusurlu kadının davasının ve tazminat taleplerinin kabulünün doğru olmadığını, erkek yararına tazminatlara hükmedilmesini talep ettiklerini ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağını belirterek; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar yanında, erkeğin eşine sürekli boşanacağını söylediği, kadının evlatlık olduğunu yüzüne vurduğu, kadın ve ortak çocukları sürekli evden kovduğu, birlik görevlerini yerine getirmediği, ortak çocuk ...'yi tehdit ettiği ve kadının da ortak çocuklar ile birlikte eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve bu kusurların da gerekçeye eklenmesi gerektiği; gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre çocuk yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının az olduğu; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kararın istinafa konu sair yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu ve gerekçe değiştiğinden hükmün tamamen kaldırılarak yeni hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile; kadının başvurusunun kusur belirlemesi, tazminatlar ile çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı ve erkeğin başvurusunun da kusur belirlemesi yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Turgut Kağan'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve tarafların sair istinaf başvuruları esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise davalı erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının temyize başvurulmamak suretiyle kesinleşen kusurları yanında kusurunun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak davanın ve kadının tazminat taleplerinin kabulünün, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı ve ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.