"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2647 E., 2023/149 K.
DAVA TARİHİ : 24.10.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Dazkırı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/96 E., 2022/111 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle;erkeğin şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ilgisiz olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kendisi lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası, ortak çocuk için aylık 350,00 TL iştirak nafakasına 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediğini, davacının kendisi evde yokken eşyalarını alarak evden ayrıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 31.10.2019 tarihli, 2018/185 Esas 2019/152 Karar sayılı kararı ile, davanın reddine karar verilmiş, davacı kadın vekili kusuru, davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2021 tarihli 2020/1548 Esas, 2021/599 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının 31.10.2019 tarihli olup, taraflar arasında basit yaralama suçundan dolayı görülen Dazkırı Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/123 esas sayılı dosyasının kararının 24.01.2020 tarihinde çıktığı, bu dosyanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ceza dava dosyasının bekletici mesele yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, ortak çocuk Sebahat Su ...'un velâyeti hususunda sosyal inceleme raporunun aldırılmadığı, ayrıca İlk Derece Mahkemesi kararından sonra tarafların nüfus kaydında 21.01.2020 doğumlu ... ... ile 08.02.2021 doğumlu ... isminde iki tane çocuklarının kayıtlarının gözüktüğü, 31.03.2021 tarihli SED araştırmasında kadının Süleyman Ok isimli şahısla birlikte yaşadığının, bu birlikteliklerinden ... ve ... isminde iki tane çocukları olduğunun tespit edildiğinden, taraflardan söz konusu çocukların kimden olduğu hususunda beyanlarının alınması, çocuklar ... ve ...'ın davalıdan olmadığının belirtilmesi durumunda davalıya nesebin reddi davası açması için süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerektiğinden davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile sair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin yaralama eylemini gerçekleştirdiği tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, çocuk Sabahat'ın velâyetinin babaya, anne ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar ... ve ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, anneye verilen çocuklar için 200,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 6.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası, manevî tazminat yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; her ne kadar davalıya nesebin reddi davası açması konusunda mahkemece süre verilmiş ve bu süre içinde davalı erkek tarafından nesebin reddi davası açılmamış ise de davacı kadın vekilinin 08.09.2021 tarihli celsede çocuklar ... ... ve ... ...'un davalı erkeğin çocukları olmadığını belirttiği halde çocuklar ... ve ... için kadın lehine tedbir ve iştirak nafakası verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin bu yönden kabulüne, ilgili bendin kaldırılmasına, velâyeti anneye verilen çocuklar ... ... ve ... ... için tedbir ve iştirak nafakası takdirine yer olmadığına, erkeğe yüklenen kusurun ispatlandığı, erkeğin, kadının sadakatsizliğine vakıa olarak dayanmadığından bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenememesinin yerinde olduğu, yoksulluk nafakası hatalı ise de erkeğin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu olmadığı belirtilerek erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek; Mahkemece belirlenen kusur belirlemesinin ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin vakıa olarak dayanmadığı bir eylemin kadına kusur olarak yüklenip yüklenemeyeceği, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.