Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3158 E. 2024/739 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, boşanma kararının yerindeliği, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktar ve şartlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2337 E., 2023/310 K.

DAVA TARİHİ : 09.11.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/479 E., 2022/126 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, zina yaptığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, hakaret ve küfür ettiğini, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, ailesiyle görüşmesini kısıtladığını, sürekli kumar, uyuşturucu ve alkol alışkanlığı olduğunu belirterek tarafların öncelikle zina nedeniyle, olmadığı takdirde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 70.000,00TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının evi terk ettiğini, boşanmayı gerektiren bir durum olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2019 tarihli 2018/1050 Esas, 2019/788 Karar sayılı ilamıyla davacının zina nedeni ile boşanma talebinin reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanma talebinin kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verilmesine, davacı anne lehine kişisel ilişki tesisine, davacı lehine 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 12.000,00 TL maddî tazminata, 4.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, davalı erkek tarafından kusur, davanın kabulü, kadın için tedbir yoksulluk nafakası verilmesi, kadın için maddî ve manevî tazminat verilmesi yönlerinden karar istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli 2020/338 Esas, 2020/999 Karar sayılı kararıyla SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı kadının psikolojik tedavi gördüğü hastanelere ilişkin bilgiler ile kullandığı ilaçların listelerinin istenmesi, hastane bilgileri geldikten sonra ilgili hastanelerden tedavi evrakları da istenerek dava dosyası ile birlikte davacı kadının heyet raporu için tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilerek psikolojik rahatsızlığının ve akıl hastalığının olup olmadığı, varsa türü ve ağırlık derecesi, evlilik birliğini sürdürmesine ve velâyet görevinin gereklerini yerine getirmesine engel teşkil edip etmediği, iyileşmesinin mümkün olup olmayacağı ve vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması, vasi tayini gerekiyor ise, mahkemesine ihbarda bulunulması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi yönünden davalı erkek vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının eksikliklerin giderilmesi için kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanıklarının davalının başka bir kadınla zina eylemine dair davayı kanıtlamaya yetecek kadar bilgilerinin olmadığı görülmekle, davalının zina eyleminin kanıtlanamadığı, davalı erkeğin sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, kumar ve gazino alışkanlığının bulunduğu, davacı kadını tehdit ettiği, hakaret ettiği, gerçekleşen bu olaylara göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, gerçekleşen bu kusurlu davranışları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, kadın için dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık tedbir nafakasının 750,00 TL ye yükseltilmesine, kesinleşmeden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 21.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde ; kusur belirlemesi, davanın kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; erkeğe verilen kusurlardan kumar ve gazino alışkanlığının bulunduğuna ilişkin kusurun ilk kararda verilmemiş olması ve ilk kararı da kadının istinaf etmemesi sebebiyle erkek lehine usulü kazanılmış hak oluşacağından bu kusurun erkek aleyhine verilmesinin hatalı olduğu, erkeğe verilen kusurlardan hakaret ve tehdit mesajlarına kadının dayanmadığı, ancak bu hususların tanık beyanlarıyla sabit olduğu, erkeğe verilen diğer kusurların sabit olduğu, erkeğin istinaf dilekçesinde eşini hala sevdiğini boşanmak istemediğini söylemekle kadının kusurlu davranışlarını affetmiş sayılacağı, bu nedenle kadına kusur verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla mahkemenin ağır kusurlu olduğu yönündeki değerlendirmesi terminoloji hatası olarak kabul edilerek eleştirilmekle yetinilerek davalı erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü gerektiği, ilk kararda kadın için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası verildiği, ilk kararı kadının istinaf etmemesi nedeniyle erkek aleyhine miktar itibarıyla usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası verilmesi hatalı olduğu, ilk kararda kadın lehine 12.000,00 TL maddî, 4.000,00TL manevî tazminat verildiği, ilk kararı kadının istinaf etmemesi nedeniyle erkek lehine miktar itibarıyla usulü kazanılmış hak oluştuğu nazara alınmadan kadın lehine 21.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminat takdir edilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile gerekçenin düzeltilerek ilgili bentlerin kaldırılmasına , kadın için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 12.000,00 TL maddî, 4.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, davanın reddi gerektiği, tazminatların ve nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.