Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3167 E. 2024/532 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin ölümü sebebiyle boşanma davasının konusuz kalıp kalmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin boşanma hükmü yönünden verdiği esastan ret kararının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, davacı erkeğin istinaf aşamasında ölmesiyle evlilik birliğinin sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı, bu nedenle davacı erkek mirasçılarına ve davalı kadına tebliğ edilerek kesinleştirilen boşanma hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/1885 E., 2019/1432 K.

DAVA TARİHİ : 07.02.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Simav Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/80 E., 2018/322 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesiyle özetle; davalı kadın ile 2000 yılından itibaren görüşmediklerini boşanma davası açtığını, ancak bu davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini, yeniden biraraya gelme imkanı kalmadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci yada son fıkrası gereğince boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını boşanma davasının reddine, aksi halde kadın yararına 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2018 tarihli ve 2018/80 Esas 2018/322 Karar numaralı kararı ile belirtilen kararı ile; davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince boşanmalarına, 10.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının maddî tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 nci maddesi hükmü dikkate alındığında davalı kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın yetersiz olduğu, kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılmasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, hükmün istinaf edilen diğer yönlerinin hukuka ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili; evliliğin ölümle sona erdiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci yada son fıkrasına dayalı olarak açılan boşanma davasında evliliğin ölümle sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci yada son fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesi talep edilerek açılan davada, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiş, hükmün davalı kadın tarafından tamamına yönelik istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadının istinaf talebinin tazminatların miktarı yönünden kabulüne, sair yönlerden esastan reddine karar verilmiştir. Yapılan incelemede; davacı erkeğin dosya henüz istinaf aşamasında iken 20.11.2018 tarihinde vefat ettiği ve erkeğin vefatı ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin bu tarih itibariyle sona erdiği ve taraflar arasındaki boşanma davasının konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf inceleme tarihinden önce davacı erkeğin ölümü nedeniyle evlilik sona erdiği halde boşanma davasına yönelik esastan ret kararı verilmiş, bu karar davacı erkeğin mirasçılarına tebliğ edilerek kesinleştirilmiş ise de boşanma davası kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup boşanma kararının mirasçılara tebliğ edilerek kesinleştirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu halde boşanma kararının kesinleştiğinden söz edilemez. Takip eden süreçte konusuz kalan boşanma talebi yönünden yürütülen usuli işlemler yok hükmünde olup, taraflar arasındaki evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiği sonucunu doğurmamaktadır. Bu nedenle; taraflar arasındaki evlilik birliğinin erkeğin ölümüyle sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı gözetilerek, buna göre karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince boşanma hükmü yönünden esastan ret kararı verilmesi ve bu kararının davacı erkek mirasçıları ile davalı kadına tebliğ edilerek boşanma hükmünün kesinleştirilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.