Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3180 E. 2023/6410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur durumlarının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve af iddiasının kabul edilip edilmeyeceği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun kanıtlanması, kadının kusurunun ispatlanamaması ve tatil olayının af olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/101 E., 2023/268 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/555 E., 2020/480 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkek eşin, sosyal medyada birden fazla kadın ile cinsel içerikli mesajlaşmalar yaptığı, sadakat yükümlülüğünü ihmal ettiği, güveni sarsıcı davranışlarda bulunduğu, başka kadınlar ile uygunsuz davranışlar içerisine girerek yakınlaşmalarda bulunduğu, sürekli başkalarına borçlandığı, dengesiz cinsel isteklerde bulunarak, müvekkilini zorladığı, müvekkilinin oğlunun sünnet düğününde takılan takıları müvekkilinin bilgisi ve haberi olmadan aldığı, tehdit ettiği, hakaret ettiği, psikolojik ve fiziksel baskı kurduğu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddia ettiği vakıaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, taraflar arasında boşanmayı gerektirecek kadar geçimsizlik bulunmadığını birlikte tatile gittiklerini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan erkek eşin tam kusurlu olduğu, erkeğin, bu olaylar öğrenildikten sonra evlilik birliğini sürdürmek için tarafların bir araya gelerek tatile gittikleri ve kadının, erkeği af ettiği savunmasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi hükmü uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 15.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmü yönünden itirazlarının olmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat talebi, Mahkemenin gizli yargılama yapılması talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmediği, kadının isnat ettiği vakıaları affettiğinin gözetilmediği belirtilerek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece erkek aleyhine belirlenen ve gerçekleşen "güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu" maddî vakıasını erkek eşin inkar etmediği, whatsap yazışmaları, tanık beyanları ile sabit olduğu, kadına atfı mümkün hiç bir kusur ispat edilemediği, Mahkemece, kadın eşin olaylar ortaya çıktıktan bir gün sonra daha önce kararlaştırılan ve planlanan tatile katılmasının erkek eşi affettiği sonucunu doğurmayacağı, tarafların tatil dönüşünden hemen sonra ayrıldıkları gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesinde ve maddî vakıa tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve takdir edilen tazminat miktarlarında isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; erkek eşin, yargılamanın gizli yapılması talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı ancak yargılamada gelinen aşama itibariyle istinaf talebinin sonuca etkili olmadığındın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat talebi, Mahkemenin gizli yargılama yapılması talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmediği, kadının isnat ettiği vakıaları affettiğinin gözetilmediği belirtilerek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi hükümleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...