"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2503 E., 2022/3416 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Merzifon 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/76 E., 2022/259 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin 2019 yılına kadar bağımsız konut temin etmediğini, annesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kaldığını, kendisi ve annesinin kadına hakaret ettiğini, kadını aşağıladıklarını, kadının ailesini istemediğini, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, ihtiyaçları karşılamayıp parasını ailesine verdiğini, kadın 2021 yılının eylül ayında ameliyat olduğunda ilgilenmediğini ve en son 2022 yılının ocak ayında kadını bıçakla yaraladığını ve bu olay sonrası tarafların fiilen ayrıldıklarını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının erkeğin ailesini istemediğini, kendi ailesinin ise sürekli ortak konuta geldiğini, erkekten maddî gücünü aşan taleplerde bulunduğunu, erkeğin annesini sevmediğini söyleyip annesinin büyü yaptığı yönünde dedikodu yaydığını, ev işi yapmadığını, sürekli telefonla ilgilendiğini, müsrif olduğunu, aşağıladığını, erkeğin yemeğine zehir katmakla tehdit ettiğini, ailesinin erkeğin üstüne yürüyüp aşağıladıklarını ve erkeğin ortak çocuğa terbiye vermesine engel olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiş, karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine sözel, duygusal, fiziksel ve ekonomik şiddet uygulayan, evin geçimine yeterli katkıyı sağlamayan, annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalan, kadın hastalandığında onunla ilgilenmeyen ve en son olayda da yine eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin ağır, erkeğin annesine kötü söz söyleyen, büyü yaptırdığı iddiasında bulunan, eşine sözel ve duygusal şiddet uygulayan, evin ve erkeğin ihtiyaçlarını karşılamada eksiklik gösteren ve telefonda çok vakit geçiren kadının az kusurlu olduğu, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, tarafların ortak çocuğu ... Cennet'in velâyetinin anneye verilmesinin uygun olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... Cennet'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakası ile kadın için aylık 700,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakasının ve 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın, kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, erkekten alınarak kadına verilmesine ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin annesinin beyanları ile kadına kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, ceza yargılamasında annenin beyanlarının yanlı bulunarak hükme esas alınmadığı ve tazminatlar ile nafakaların miktarının az olduğu gerekçeleri ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve ortak çocuğun beyanları ile erkeğe kusur yüklenmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu ve ortak çocuğun beyanları ile erkeğe kusur yüklenmesinin doğru olmadığını beyanla kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kesinleşmiş olmakla, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davasının, tazminat ve nafaka taleplerinin kabulünün ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı, hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.