Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3217 E. 2023/6554 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, delillerin tam olarak değerlendirilip değerlendirilmediği, kusur belirlemesinin ve hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/480 E., 2022/2968 K.

... : ... vekili Avukat ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/371 E., 2021/935 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili dava ile cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin, kendi ailesinin yanında müvekkiline ve ailesine hakaret ve küfür ettiğini, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, darp ettiğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin annesine bakmasını istemediğini, erkeğin bu nedenle kasıtlı olarak kendi çamaşılarını pislettiğini, müvekkilinin annesini darp ettiğini, bu nedenle annesinin kaburga ve bel kemiğinin kırıldığını, hastane kayıtlarının getirtilmesini istediklerini, "artık boşsun" şeklinde söyleyerek evden ayrıldığını, iktidarsız olduğunu gizleyerek müvekkilinin çocuk sahibi olmasını engellediğini, erkeğin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... kadın vekili birleştirilen davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, müvekkilinin sadece erkeğin bir kardeşinin eve gelmesini istemediğini söylediğini, erkeğin, müvekkilinin annesine bakmasını istemediğini, hakaret ve küfür ettiğini, evin arsasının evlenmeden önce alındığını ve evi müvekkili ile kardeşinin yaptığını, müvekkilinin evi geçinebilmek için sattığını, evi erkeğin kendisinin anahtarları bırakarak terk ettiğini beyanla birleştirilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ile ikinci cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, herhangi bir şikayet veya hastane tedavi kayıtları ve raporunun bulunmadığını, çocuğun kadından kaynaklı sorun nedeniyle olmadığını, kadının ortak konutu, önce kiraya verdiğini sonra ise muvazalı olarak kardeşine bedelinin çok altında devrettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleştirilen dava ile cevaba cevap dilekçesinde; kadının, eve misafir gelmesinin isstemediğini, gelen misafirlere ilgisiz davrandığını, müvekkilini, annesi ile ortak konutta birlikte oturmaya zorladığını ve bu yönde baskı yaptığını, kendi düşünceleri doğrultusunda yöneltmeye çalıştığını, müvekkiline eşi ve kardeşleri tarafından uygulanan baskı nedeniyle müvekkilinin evden ayrılıp tekrar döndüğünde kapının kilidinin değiştirildiğini ve ortak konuta alınmadığını, kadının birlikte yaşamaktan kaçındığını, müvekkilinin yaptığı ortak konutu, önce kiraya verdiğini sonra ise muvazalı olarak kardeşine bedelinin çok altında devrettiğini, kadının iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına ve ailesine sinkaflı küfürler ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının bakıma muhtaç olan annesi ile ilgilenirken, erkeğin bu durumdan rahatsız olduğu ve kendi çamaşırlarını pisletip salonun ortasına bırakarak gittiği, kadının annesini darp ettiği, kadına karşı "boş ol" şeklinde söyleyerek evden ayrıldığı, kadının ise boşanmaya neden olacak kusurlu davranışlarının ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin "tam kusurlu" olduğu, erkeğin tam kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve devamında korumaya değer bir yararın kalmadığı gerekçesi ile kadının asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 250,00 TL hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi ile 550,00 TL olarak kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmedinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin birleştirilen davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili, erkeğin müvekkilinden çocuk sahibi olmak istemediğini ve bu hususun kusur olarak yüklenmesi gerektiğini, hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, kadın için cinsel birleşmeye engel halinin bulunup bulunmadığının tespiti için rapor alınmadığını, tanık beyanlarının yanlı olduğunu ve itibar edilmesinin hukuka uygun olmadığını, kadının annesinin darp edildiği iddiası ile tazminat davası açıldığını, ancak bu dosyanın bekletici mesele yapılmadığını, hastane kayıtlarında da darp ile ilgili bir raporun veya kaydın bulunmadığını, kadının davadan önce muvazalı olarak taşınmaz devri yaptığını, ilgili kayıtların getirtilip incelenmediğini, kadının kusurlu davranışlarının değerlendirilmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, kadının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre asıl davanın kabulü ile birleştirilen davanın reddine ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, kadın için cinsel birleşmeye engel halinin bulunup bulunmadığının tespiti için rapor alınmadığını, tanık beyanlarının yanlı olduğunu ve itibar edilmesinin hukuka uygun olmadığını, kadının annesinin darp edildiği iddiası ile tazminat davası açıldığını, ancak bu dosyanın bekletici mesele yapılmadığı gibi davanın da reddedildiğini, kadının annesinin darp edildiği iddiasının gerçek olmadığının sabit olduğun, hastane kayıtlarında da darp ile ilgili bir raporun veya kaydın bulunmadığını, kadının davadan önce muvazalı olarak taşınmaz devri yaptığını, ilgili kayıtların getirtilip incelenmediğini, kadının kusurlu davranışlarının değerlendirilmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında eksik inceleme ile karar verilip verilmediği, erkeğin davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...