Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3251 E. 2024/1577 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur durumu, velayet, nafaka miktarı ve eğitim giderlerine ilişkin birleşen davanın reddinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen hususların ise kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1221 E., 2022/2140 K.

DAVA TARİHİ : 10.03.2016

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/199 E., 2019/929 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve birleşen ortak çocuğun eğitim masraflarına yönelik nafaka davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Bölge Adliye Mahkemelerinin, taraflarca dayanılan deliller değerlendirilmeden, eksik inceleme sonucu yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi (diğer dava şartlarına aykırılık bulunması) nedeniyle dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ilişkin kararları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin dört numaralı alt bendi uyarınca kesin olup aynı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca temyiz edilemez.

Taraf vekillerinin, reddedilen yön dışında diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli olarak eşine hakaret ettiğini, küçümsediğini,kavga ettiğini, sadakatsiz davrandığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline hakaret ettiğini, erkeğin evi terk ettiğini, ufak bir tartışmada bile evi terk ettiğini, eşini boşanmakla tehdit ettiğini, tüm vaktini kendi ailesiyle geçirdiğini, ailesinin de sürekli ortak haneye geldiğini, mahrem şeyleri kendi ailesiyle paylaştığını, boğazını sıktığını, ekonomik, psikolojik, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk lehine ÜFE oranında artırım kaydıyla 2.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına ÜFE oranında artırım kaydıyla 3.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle 200.000,00'er TL maddî-manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı -davacı kadın vekili birleşen 01.10.2018 tarihli dava dilekçesinde; özetle; tarafların 10/02/1993 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, taraflar arasındaki boşanma davasının İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesinin 2016/199 E. sayılı dosyası ile devam etmekte olduğunu, tarafların müşterek çocuklarının geçici velayetlerinin mahkemece müvekkiline verildiğini, müşterek çocukların özel okullarda okumakta olduklarını ve birikmiş eğitim giderlerinin mevcut olduğunu, müvekkilinin bunları karşılayabilecek durumunun olmadığını, küçüklerin birikmiş yıllara ilişkin toplamda 28.650,00 TL'nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine ve küçük çocuk Yusuf Oben için okul masraflarının davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin ailesi ile bir araya gelmek istemeyen, eşinin ailesini küçümseyen, eşinin kardeşine fiziki müdahalede bulunan, ortak konuta gelmek istemeyen, erkeğin kardeşini ve annesini evden kovan, eşine "kov bunları evden" diyen, yemek ve ev işlerini yapmaktan şikayetçi olan, eşine "pis kokuyorsun, gavat, s,,, git" diyen, bayram vs. özel günlerde eşinin memleketine gitmek istemeyen, özel günlerde eşinin yanında bulunmayan, eşi için "deli, ayağı kokuyor" diyen, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan kadının, agresif yapıda olup, öfkesini kontrol edemeyip eşine fiziksel şiddet uygulayan, "ben ne istersem olur, benim kölemsin, sen kadın mısın ki s,,,, git" diyen, eşinin boğazını sıkan, çocuğa karşı annesine sinkaflı küfür eden davacı-davalı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Yusuf Oben'in (22.12.2001 dğ.) velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, aylık 750,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 650,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, erkek lehine 6.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine maddî-manevî tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, tarafların sosyal ekonomik durumları, takbis mal varlığı sonuçları, dinlenen tanık beyanları, dosya içeriği, Mahkememizce hükmedilen iştirak nafakası bir bütün halinde değerlendirildiğinde Müşterek çocuğun eğitim giderleri ile ilgili olarak davalı birleşen davacı tarafından açılan birleşen nafaka davasının kısmen kabulü ile; taktiren 7.500,00 TL nin davacı birleşen davalıdan alınarak davalı birleşen davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu,kötü davrandığını belirterek asıl davanın kabulü, kusur tespiti, birleşen davanın reddedilen kısmı, nafakaların miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat talepelrinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu belirterek kusur tespiti, tazminatların miktarı, iştirak nafakası ve birleşen davanın kabul edilen kısmı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen boşanma davaları yönünden; usule uygun şekilde dayanılmayan ve davalı-davacı kadına kusur olarak yüklenen, eşinin kardeşine fiziki müdahalede bulunma, "kov şunları evden"deme, yemek, ev işleri yapmaktan şikayet etme vakıalarının kararın kusur gerekçesinden çıkarılması gerektiği, erkeğe yüklenen kusurlar yerinde olmakla birlikte, ayrıca "seni başka kadınlarla aldatıyorum" demesi, evden ayrıldıktan sonra maddî-manevî destek olmaması, başka kadınlarla görüşerek sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması vakıalarının da erkeğe kusur olarak eklenmek suretiyle, kararın kusur gerekçesinin düzeltildiği, bu durumda boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine, bu halde de, asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulünde isabetsizlik görülmediği, çocuk için belirlenen tedbir nafakası yerinde olup reşit olduğu tarihte kendiliğinden kalktığı, iştirak nafakasına ilişkin istinaf taleplerini de konusuz kaldığı, kadın için hükmedilen tedbir nafakası miktarının yerinde görüldüğü, kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmamasının hatalı olduğu, koşullarının oluştuğu belirtilerek kadın lehine aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, taraflar lehine maddî-manevî tazminat koşullarının oluşmadığı, müşterek çocuğun özel okul ücretlerinin ödenmesine yönelik birleşen dava yönünden ise, iddia, talep, savunma, taraflarca dayanılan deliller değerlendirilmeden, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek tarafların eğitim giderlerine ilişkin birleşen davaya yönelik istinaf taleplerinin esası incelenmeksizin kabulü ile bu davayla ilgili tüm hüküm fıkralarının kaldırılmasına, eksiklikler giderilerek yeniden denetlenebilir şekilde gerekçeli hüküm tesisi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine, gönderme kararı yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu,kötü davrandığını belirterek kusur tespiti, karşı davanın kabulü, tazminatların reddi, nafaka miktarları ve birleşen davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu belirterek kusur tespiti, tazminatların reddi ve nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166ıncı maddesi,169 uncu, 174üncü maddesi,175inci, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı -davacı kadın vekilinin birleşen davanın reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı -davalı erkek vekilinin tüm, davalı -davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'e yükletilmesine,

Aşağıdaki yazılı temyiz giderinin Osman'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğinde karar verildi.