Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3252 E. 2023/5313 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin davacı ile evliliği devam ederken başka biriyle yaptığı ikinci evliliğin butlanla geçersiz olup olmadığı ve davacı ile olan evliliğinin nüfusa tescil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin davacı ile evliliği devam ederken yaptığı ikinci evliliğin Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca mutlak butlanla geçersiz olduğu, davacı ile olan evliliğinin ise yabancı ülkedeki kayıt farklılıkları nedeniyle nüfusa tescil edilemediği gözetilerek davacının mağduriyetinin giderilmesi amacıyla tescil talebinin tespit hükmü de içerecek şekilde kabulüne ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/870 E., 2022/1983 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/525 E., 2021/189 K.

Taraflar arasındaki evliliğin mutlak butlan nedeni ile iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'n 01.04.2010 tarihinde Amerike Birleşik Devletleri, San Fransisco şehrinde evlendiklerini, hem Amerika hem Türk vatandaşı olan müvekkilinin Türkiye Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletlerine ait çifte pasaportunun bulunduğunu, Amerikan pasaportunda müvekkilinin ikinci adı olarak babasına ait Tahsin isminin yazılı olduğunu, her iki pasaportun da müvekkiline ait olduğunu, Amerika Birleşik Devletlerinde erkek eşin de kadın eşin soyadını alabilmesi nedeniyle davalı ...'in tercihini bu yönde kullandığını ve Amerikan Birleşik Devletleri nüfus kaydına evlilikten sonraki ismini ... olarak işlettiğini, evliliğin, yoğunluk ve meşguliyetler, müvekkilinin davalıya güveni nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Müdürlüğüne tescil edilmediğini, evlilik devam ederken davalı ...'in müvekkilinin mal varlığını kendisinin üzerine geçirmesi için baskı yapmaya başlayınca müvekkilinin durumdan şüphelendiğini, talebini reddettiğinde davalının müvekkiline hakaret ettiğini, baskılarını sürdürdüğünü, müvekkili araştırmaya başlayınca davalı ...'in başka kadınlarla ilişkisi olduğunun ortaya çıktığını, müvekkilinin davalı ... ile diğer davalı ... isimli bir kadınla ikinci bir evlilik yaptığını ve bunu da nüfus kayıtlarına işlettiğini öğrendiğini, müvekkili ile evli olan davalı ...'in, diğer davalı ile yapmış olduğu evliliğin mutlak butlan ile hükümsüz olduğunu iddia ederek davalıların ikinci evliliğin butlan ile malul olduğunun tespitine karar verilerek, nüfus kaydından terkini ile müvekkilinin davalılardan ... ile olan evliliğinin nüfus kaydına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ... ile davacının 04.01.2010 tarihinde San Fransisco Eyaletinde evlendiklerini, müvekkilinin yurt dışında evlilik yaptığı kişinin aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti uyruklu olması nedeniyle yurt dışında yapılan akdin Türkiye'de de yasal olması için uğraştığını ancak sonuç alamadığını, müvekkilinin ABD makamlarından aldığı evlilik sertifikasını Türkiye Nüfus Müdürlüğüne sunduğunu, evlilik yaptığı kişinin kimlik bilgilerinin birbirini tutmaması nedeniyle evliliği tescil ettirmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin Türkiye'deki resmi makamlarda karşılaştığı olumsuzluklar ve almış olduğu cevaplar karşısında, gerek San Fransisco eyaletinde evlilik yaptığı kişinin Türkiye kayıtlarında olmaması, gerekse yurt dışında davacının gayri ahlaki yaşantısını tespit etmiş olması nedeniyle kandırıldığını anladığını, evliliği sonlandırma çabasına girmişse de bu konuda başarılı olamadığını, davalı ... ...'nin Ürdün vatandaşı olduğunu, davalıların Lübnan'da evlilik yaptıklarını, Ürdün'de ve Lübnan Cumhuriyeti'nde Müslüman erkeklerin birden fazla evlilik yapmalarının kanunen mümkün olduğunu, bu nedenle hukuksuz bir işlem yapmadıklarını ileri sürerek, açılan davanın öncelikle usulden, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Los Angeles Başkonsolosluğu' na yazılan müzekkereye 13.08.2021 tarihli yazı cevabı ile, davacı ... (...) ile davalı ...' ın 4 Ocak 2010 tarihinde görev bölgeleri olan San Francisco' da evlendiklerinin belirtildiği, yine davalı ...' ın Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığında 12.10.2020 tarihinde alınan ifadesinde davacı ile Amerika'da yapmış olduğu evliliği kabul ettiğinin görüldüğü, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacı ... ile ...' ın aynı kişi olduğu ve davalı ... ile San Francisco' da 04.01.2010 tarihinde evlendiklerinin anlaşıldığı, yine davalı ...'ın davacı ile evli olduğunu bilmesine rağmen 04.08.2017 tarihinde Ürdün Haşimi Krallığı uyruklu diğer davalı ...... ile evlendiğinin anlaşıldığı, davalıların yapmış olduğu bu ikinci evliliğin mutlak butlanla batıl olması nedeniyle davacının evliliğin iptaline ilişkin davasının kabulüne karar verildiği, davacının davalı ... ile yapmış olduğu evliliğin nüfus kaydına tescili talebinin ise tescil işleminin idari bir işlem olması nedeniyle reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalı ... ile aynı yerde nüfusa kayıtlı, ... (...) arasındaki evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline, davacının, davalı ... ile yapmış olduğu evliliğin nüfus kaydına tescili talebinin tescil işleminin idari bir işlem olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ... ile yaptığı evliliğin dosya kapsamı ile sabit olduğunu, bu evliliğin nüfusa tescili talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, evliliğin nüfusa tescili talebinin reddi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2-Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün gerekçesi olmadığını, Mahkemeye sundukları delil ve beyanların dikkate alınmadığını, davacı tarafça sunulan evlilik sertifikasında yazan kimlik bilgilerinde tutarsızlık olduğunu, davacının yapılan evliliği 9 yıl boyunca Türkiye'deki resmi makamlara bildirmediğini, müvekkili ile birlikte yaşamadığını, boşanma başvurusu da yapmadığını, kötü niyetli olarak eldeki davayı açtığını, iki ayrı isimli kişinin aynı kişi olduğunun davacı taraça ispat edilemediğini, müvekkilinin evliliği tescil ettirmek için Türkiye'de yıllarca çaba sarf ettiğini ancak kimlik bilgilerinin birbirini tutmaması nedeni ile evliliğin tescil edilemediğini belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, olayların gelişimi, tüm dosya kapsamı ile kararın dayandığı deliller ve gerekçeye göre, davalı erkeğin diğer davalı kadınla ikinci evliliğinin mutlak butlan nedeniyle iptaline karar verilmesinde usule ve esasa aykırılık görülmediği, eksik incelemenin söz konusu olmadığı, davalıların dilekçelerindeki açıklamalara, tüm dosyadaki bilgi ve belegelere göre, karar gerekçesinin yeterli olduğu, davacının davalı erkekle kendi evliliğinin tescili talebi idari işlem ise de, davacı ile davalı erkeğin evliliğinin, kayıtlardaki farklılık nedeniyle Türkiye'de nüfusa işlenemediği gözetildiğinde, bu konudaki mağduriyetin giderilmesi için, tescil talebinin, tespiti de içerdiği nazara alınarak, Amerikan Birleşik Devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti kayıtlarındaki kişinin davacı ile aynı kişi olduğu ve davacı ile davalı Hasan Sait Özcan'ın evli olduklarının tespitine de karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacının tescile ilişkin istinaf talebinin, istem tespiti de içerdiğinden kısmen kabulüne, kararın 2 numaralı hüküm fıkrasının devamına, "Davacıya ait TC pasaportu ile Amerikan pasaportu kayıtlarındaki kişinin aynı kişi olduğu ve davacı ile davalı erkeğin 01.04.2010 tarihinde evlenmiş olduğunun tespitine" şeklinde tespit hükmü eklenmesine, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde yer verilen hukuka aykırı hususların incelenmediğini, dikkate alınmadığını, İlk Derece Mahkemesince sundukları belge ve delillerin hükme esas alınmadığını, en başından beridir davacının iki ayrı kimlik ve isimli kişiler olduğunu, kimliklerdeki kişinin aynı kişiler olması durumunda kandırılan ve güveni sarsılan kişinin müvekkili ... olduğunu, müvekkili ...'in 9 yıl boyunca Türkiye'de evliliğin tescili için uğraştığını, eldeki davanın kötü niyeti açıldığını, davacı tarafından sunulan evlilik sertifikasında kimlik bilgilerinin tutarsız olduğunu, buna rağmen kabul kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Los Angeles Kosolosluğundan gelen cevabi yazının yanılgılı değerlendirildiğini belirterek, hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; mutlak butlan davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, davalılar arasında evlenme engeli bulunup bulunmadığı, kararın eksik inceleme ile verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 145 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.