Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3253 E. 2024/1335 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesi ve günün ekonomik koşulları gözetilerek daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönleri ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/526 E., 2022/2152 K.

DAVA TARİHİ : 12.09.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/894 E., 2021/35 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, eviyle, eşiyle ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, evi terkettiğini, davalı tarafın evlilik birliği boyunca asabi ve geçimsiz tutumunu evliliklerinde zaman zaman geçimsizliğe yol açtığını, yerine göre de bu geçimsizliğin psikolojik şiddete dönüştüğünü, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, yararına 100.000,00'er TL maddî-manevî karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, 4 sene Edirne'deki evde yaşadıklarını, ancak aşırı soğuk ve yaşanılmaz olduğunu, orada eşinin sabahlara kadar alkol aldığını, doğru düzgün eve gelmediğini, geldiğinde şiddet uyguladığını, birlikte İstanbul'a geldiklerini, gelince belediyede işe girdiğini, 07.11.2017'de evi kendisinin terk ettiğini, arayıp sormadığını, onun üzerine kayıtlı olan kullanmakta olduğu hattı dahi iptal ettirdiğini, kendisine ulaşamadığını, evi terk edip, elektrik, su doğalgaz aboneliklerini kapattırdığını, ailesinin yardım ettiğini beyan ederek açılan davanın reddini, aksi halde lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00'er TL maddî-manevî karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının evi terk ettiği, abonelikleri iptal ettirdiği, maddî olarak katkıda bulunmadığı, tekrar Edirne'ye yerleşmek için baskı uyguladığı, çok fazla alkol tükettiği, davalının bundan rahatsız olduğu, davacıyı evde istemediği, sürekli kendi ailesinin yanında yaşamak istediği, eşini bakımsız bıraktığı, davacının ailesine mesafeli, soğuk davrandığı, onları istemediği, barışmak istemediği, savurgan olduğu, davalının yeğeninin kaza yaparak terk ettiği aracın masraflarını davacının karşıladığı, davacının çocuk sahibi olmak istemesini kabul etmediği, eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesine, kesinleşmeden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, evi terkettiğini,beyanların duyum olduğunu belirterek kabul edilen boşanma davasının tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, evden kovulduğunu, belirterek kusur belirlemesi, reddedilen maddî-manevî tazminat talepleri, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesince de kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumuna göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının, erkeğin ailesini kabullenmediği, savurgan davrandığı, Edirne'de yaşamak istemediği, davacı erkeğin ise, alkol kullandığı, evin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, evi terk ettiği, evden ayrılırken abonelikleri iptal ettirdiği, arayıp sormadığı, boşanacağını söylediği, tehdit ettiğinin sabit olduğu, kadına yüklenen kusurlardan "davacıyı evde istemediği, sürekli ailesinin yanında yaşamak istediği, eşini bakımsız bıraktığı, davacının ailesini istemediği, barışmak istemediği, yeğeninin kaza yaparak aracı terk ettiği, masrafları davacının karşıladığı, çocuk sahibi olmak istemediği" vakıalarının çıkarılarak, kararın kusur gerekçesi ve derecesi yönünden boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine şeklinde düzeltilmesi gerektiği, kadın yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşulları gerçekleşmiş olup, ilk derece mahkemesince hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu taleplerin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, kadının bu yöne ilişkin istinaf isteklerinin kabulüne, kusur gerekçesi düzeltilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumları, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, tazminata esas olan fiillerin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirilerek, kadın lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, evi terkettiğini, beyanların duyum olduğunu belirterek kabul edilen boşanma davasının tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, evden kovulduğunu, belirterek kusur belirlemesi, reddedilen maddî-manevî tazminat talepleri, davalı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkeğin tüm; kadının aşağıdaki paragraflın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Emine'ye iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Şit'e yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.