Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3279 E. 2024/576 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin eylemlerinin evlilik birliğinin devamını imkansız hale getirecek derecede kusurlu olduğu ve birliğin temelinden sarsıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1542 E., 2022/2496 K.

DAVA TARİHİ : 14.10.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çemişgezek Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/36 E., 2021/13 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin alkol bağımlısı olduğunu, alkol alıp eve geldiğinde küfür, hakaret ve tehdit ettiğini, üçüncü kişilerin yanında aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler söylediğini, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde sunmadığı cevap dilekçesinde özetle:eşini severek evlendiğini, halen sevdiğini, evliliğinin devam etmesi adına her türlü gayreti göstermeye hazır olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek tarafından kadına yönelik çok sayıda hakaret ve tehdit içerikli ifadeler kullandığı, kavga esnasında ortak konutun camlarını kırdığına yönelik rapor içeriği ve aynı yönde dosyada yer alan tanık ifadesi de dikkate alındığında, erkeğin eylemlerinin kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenmeyecek şekilde temelinden sarsıldığı ve tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın taraflar ve kamu düzeni açısından yararının olmadığı, kadının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına , tarafların birbirlerinden nafaka, maddî tazminat, manevî tazminat, ziynet eşyası ile edinilmiş mallara ilişkin alacak talepleri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, boşanma nedeniyle tarafların çeyiz eşyası, ev eşyası, kişisel eşya gibi herhangi bir alacak ve evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı değerlerinden dolayı hiçbir alacak ve hak taleplerinin olmadığı dikkate alınarak bu hususlarda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiziksel şiddette bulunmadığını, kavgalardan dolayı kadının evi terk ettiğini, evi terk etmeden önce evdeki küçük eşyaları kırıp döktüğünü, öfkesine yenilerek söylememesi gereken küfürlere ve tehditlere yol açtığını, ettiği boş tehditlerin kadın eşi kaybetmekten korkup o anki sinirine yenik düşmesinden kaynaklandığını, bu sözlerinden çok pişman olduğunu, kadın eşle yüz yüze konuştukları taktirde psikolojik şiddette hiç bir zaman bulunmadığını, kadın eşin okuması için elinden geleni yaptığını, ikametgahını kadın eşin okuduğu şehire taşıdığını, eşini sevdiğini, severek ve kaçarak evlendiklerini, henüz borçtan, aileler arası stresten evliliklerini düzene koyamadıklarını, evliliğin 10. ayında evi terk ettiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, istinaf başvurusun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçesindeki aile birliğinin devamı yönündeki beyanları dikkate alınmadan karar verildiğini davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.