"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1704 E., 2023/141 K.
DAVA TARİHİ : 31.12.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçaabat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/558 E., 2022/178 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin annesinin sürekli müvekkiline karşı kışkırttığını bunun üzerine erkek eşin fiziksel şiddet uyguladığını, başkalarının yanında müvekkilini aşağıladığını, "Allah belanı versin, ananı sinkaf edeyim, dinini imanını sinkaf edeyim, ağzına gözüne edeyim" şeklinde küfür ve hakaret ettiğini, sürekli sabit bir işinin olmadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, ortak konuttaki mahrem sırları ailesine anlattığını, en son olaydan sonra erkek eş için uzaklaştırma kararı alındığını, ortak konutun davacıya tahsis edildiğini, ancak müvekkilinin evden çıkması için evin elektriğini kestirdiğini, müvekkilinin davalı erkeğin baskıları nedeniyle ortak konutu terk etmek zorunda kaldığını, müvekkiline düğünde takılan ziynet altınlarını erkek eşin bozdurarak harcadığını beyan ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının kök ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiklerini, müvekkilinin izin vermemesine rağmen sürekli babasının Bayburt'ta bulunan yaylasına veya köyüne giderek günlerce gelmediğini, müvekkilini yalnız bıraktığını, müvekkiline karşı "kel suratına bak, artık özgür yaşamak istiyorum" şeklinde söylemlerde bulunduğunu, kadının evdeki tüm eşyalarını alarak evi terk ettiğini evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğunu beyan ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini, erkek yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; erkek eşin fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, kadının ise eşine karşı '' istersen başkası ile ol '' şeklinde söylemde bulunarak kendisini istemediği yönünde beyanda bulundugu, bulunduğu ve gittiği yer konusunda yalan söylediği, kendi ailesini ön planda tutarak eşine ve çevreye karşı eşinin, kendi ailesinden sonra geldiği yönünde söylemlerde bulunduğu, her ne kadar eşinin başlangıçta rızası olsa da sonraki süreçte eşinin rızası hilafına ve makul kabul edilemeyecek süre ve sıklıkta müşterek evden ayrılarak ailesinin yanına gitmek suretiyle yükümlülüklerine aykırı davrandığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tarafların eşit kusurlu olduğu bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış olması, kadının yoksulluğa düştüğü gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve 60,00 TL yoksulluk nafakasına, eşit kusurlu olmalarından dolayı tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kadının ziynet alacağı talebine yönelik olarak, kadın tarafından ziynet isteminde bulunulduğu, ziynet eşyasının varlığı ise düğün CD'si ve tanık anlatımları ile ispatlandığını, erkek eşin dilekçeler teatisi aşamasında ziynet eşyalarına yönelik beyanının olmadığı, düğün altınlarının bozdurularak ev alındığı gerekçesi ile talebin kabulü ile; 5 adet toplamda 50 gram 22 ayar bilezik (9.750,00 TL), 14 adet çeyrek altın (4.900,00 TL), 1 adet 50 gram set takımı (9.750,00 TL) karşılığı olarak toplam 24.400,00 TL'nin bedelin kadına ödenmesine, bedelin 50,00.-TL'sinin harcın yatırıldığı 07.04.2021 tarihinden itibaren 23.350,00-TL'sinin ise ıslah tarihi olan 13.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;mahkemenin tarafları eşit kusurlu kabul ettiğini, müvekkilinin eşinin izni ve bilgisi olmadan evinden ayrılmadığını, müvekkilinin evinden ayrılacağı zaman eşinden izin aldığını, tanık beyanlarına dayanarak bu şekilde müvekkiline kusur yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında hiçbir zaman müvekkilinin babasının ziyarete gitmesinin ihtilaf konusu olmadığını, karşı dava dilekçesinde de bu olguya dayanılmadığını erkeğin rahatsız olmadığı bir konuda ve açıkça muvafakat ettiği hususta müvekkiline kusur yüklenmesinin haksız olduğunu, erkeğin davasının kabulü, reddedilen tazminatlar, nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafakanın kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, taraflar eşit kusurlu olduklarından tazminat talebinin reddinin yerinde olduğu, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince takdir edilen nafaka miktarının dava tarihi de dikkate alındığında hakkaniyete uygun olduğu, tanık anlatımlarına göre ziynet eşyalarının bozdurularak davalı adına kayıtlı ev alındığı, tanık anlatımlarına itibar edilerek cd ve fotoğraflarda tespit edilen ve bilirkişi raporunda belirtilen ziynet eşyalarına hükmedilmesinin yerinde olduğu, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, reddedilen tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, her iki boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tarafların tazminat taleplerinin reddedilmesinin doğru olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen nafakalarının miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.