Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3299 E. 2024/210 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu, boşanma davasının kabul şartlarının oluşup oluşmadığı ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının eşine ve eşinin ilk evliliğinden olan çocuğuna kötü davranışları, engelli çocuğa şiddet uygulaması ve hakaretleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun tespit edilmesi, davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/582 E., 2023/167 K.

DAVA TARİHİ : 14.10.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızıltepe Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/355 E., 2022/91 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ikinci evlilikleri olduğunu, kadının, müvekkilinin ilk eşinden olan çocuğuna karşı hırçın bir şekilde davrandığını, kendisine ve ailesine hakaretler ettiğini, çocuğuna fiziki şiddette bulunduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ilk eşinden olan çocuğunun 17 yaşında olduğunu ve bedensel engelinin olduğunu, çocuğun ciddi anlamda psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu, müvekkilinin de bu desteği sağlamaya çalıştığını, ilgili çocuğun bu evlilikte her zaman bozucu taraf olduğunu, evin huzurunu bozan davranışlarda bulunduğunu, karşı tarafın müvekkilinin çocuğu darp ettiğine ilişkin iddialarının asılsız olduğunu iddia ederek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, davacı erkek eşin ikinci evliliği olduğu, ilk eşinden çocuklarının bulunduğu, kadının bu durumu bilerek evlendiği, kadının, erkeğin ilk eşinden olan çocuklarına kötü davrandığı, hakaret ettiği, engelli çocuğuna şiddet uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; davalı kadının davacı erkek eşin boşanmış birisi olduğunu, eski eşinden çocuklarının olduğunu bilerek evlendiğinin anlaşılması karşısında erkek eşe kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, aşırı kıskanç olduğu şeklindeki davranışı da her ne kadar kusur olarak nitelendirilse bile davalı kadının daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına 14.02.2020 tarihli ara karar ile 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine ara karar ile bağlanan tedbir nafakasının miktarının az olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, tedbir nafakasının miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, eşine ve eşinin ilk evliliğinden olan çocuğuna kötü davranan, eşinin engelli çocuğuna şiddet uygulayan, eşine ve çocuğuna hakaret eden davalı kadın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik kararı usul ve kanuna uygun olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınmak suretiyle kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna uygun olduğu ve tedbir nafakası miktarında da bir isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkek eşin iddialarının soyut nitelikte kaldığını, iddiaların yerinde olmayan, asılsız ve ispatlanamamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, yoksulluk nafakası talepleri yönünden hüküm kurulmadığını beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, tedbir nafakasının miktarı ile süresinde usule uygun bir talep olmadığından yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm kurulmamasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.