"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1597 E., 2023/142 K.
DAVA TARİHİ : 12.02.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/219 E., 2021/824 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı erkek vekili ve davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında pek çok kez ayrılık yaşandığını, son ayrılığın, davalı kadının kıskançlığı ve müvekkiline şiddet uygulaması sebebi ile olduğunu, ayrıca davalı kadının erkeğin ailesine saygısız davradığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı erkek yararına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde; davacı erkeğin ailesinin kendisini ilk günlerden itibaren benimsemediğini, erkeğin evden son ayrıldığı tarihe kadar erkeğin ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, erkeğin sessiz kaldığını, ortak çocukların eğitim öğretim tüm ihtiyaçlarının kendisi tarafından karşılandığını, erkeğin evi ile kendisi ile ilgilenmediğini, sadakatsiz davranışlarının olduğunu, 3 tane telefon numarası değiştirdiğini, 2 telefon kullandığını, telefonlardan bir tanesinde şifre olduğunu, diğerinde bulunmadığını, evde bulunduğu zamanları bilgisayarda internet görüşmeleri ve telefonda vakit geçirdiğini, geceleri geç yattığını, sabahları erken kalktığını, bilgisayarda ve telefonda başka bir kadınla konuşmalarına dair mesajları gördüğünü, sadakatsiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde davalı kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2019 tarihli, boşanmaya sebep olan olaylarda düğünden sonra çıkan tartışmada erkeğe şiddet uygulayan davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına maddî ve manevî tazminata, kadının fer'î taleplerinin reddine dair kararına karşı davalı kadın tarafından tüm yönlerden istinaf talebinde bulunulmuş, Bölge Aliye Mahkemesinin 15.03.2021 tarihli kararı ile davalı kadın tarafından dilekçeler aşamasında dayanılan delillerin toplanmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebep olan olaylarda düğünden sonra çıkan tartışmada erkeğe şiddet uygulayan davalı kadının tam kusurlu olduğu, kadının iddialarını ispatlayamadığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tam kusurlu kadın yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına verilen kusurun sabit olduğu, erkeğin kadına son olayda şiddet uyguladığı tanık Hamiyet ve davalı kadının sunduğu fotoğraf ile sabit olmasına rağmen bu hususta kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispat edilemediği, davalı kadın adına kayıtlı 0532 ... .. 96 numaralı hattın davacı erkek tarafından kullanıldığının sabit olmaması bu telefon hattı ile Derya isimli kişinin kullandığı iddia edilen 0543 ... .. 36 nolu hattın ... Varol adına kayıtlı olması karşısında her iki numara arasında yapılan görüşme kayıtlarının erkeğin güven sarsıcı davranışı olduğunu ispatlayamadığı, erkek hakkında verilen disiplin cezasının itiraz üzerine kaldırılması, otel kayıtlarında davacı erkek ile ilişkisi olduğu iddia edilen Derya isimli şahsın aynı otellerde kaldığının ispatlanamaması, davacı erkeğin otel fotoğraflarında sadece kendisinin gözükmesi, yanında herhangi bir beyanının gözükmemesi, davalı kadının sunduğu mesaj kayıtlarının sonradan herkes tarafından oluşturabilecek nitelikte olması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında davacı erkeğin sadakatsiz davrandığı hususunun ispatlanamadığı, tarafların 2012 yılında 1 hafta ayrılıp barıştıkları, 2014 Ekim ayında 5 ay kadar ayrılıp barıştıkları, tanıklar Mehmet ve Hamiyet'in anlattığı olayların da af kapsamında kaldığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu taraflar yararına maddî, manevî tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesi ile davalı kadının, davanın kabulüne, maddî ve manevî tazminat talebinin reddine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davalı kadının kusur belirlemesine ve erkek yararına hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile, tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ile davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık, davanın kabulü, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, taraflar yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince ve davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.