Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3306 E. 2024/8615 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/331 E., 2023/373 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1120 E., 2021/1592 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 43 üncü maddesinin 2 nci bendinde; esas hüküm bakımından istinaf yolu açık bulunan dava ve işlerde ret talebi hakkındaki merci kararlarına karşı tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; bu hâlde aynı Kanun'un 347 nci maddesi hükmünün uygulanmayacaği, Bölge adliye mahkemesinin bu hususta verdiği kararların ise kesin nitelikte olduğunun düzenlendiği, somut olayda hâkimin reddinin reddine dair verilen karar kesin olup temyiz edilemeyeceğinden erkek vekilinin "hâkimin reddinini reddine" yönnelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve davacı-karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise reddedilen yön dışındaki gerekli şartları taşıyan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocukların hastalığı ile ilgilenmediğini, kadına ve ortak çocuklara rencide edici şekilde konuştuğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, erkeğin amcasının ve babasının kadını tehdit ettiğini, yalan söylediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, nafakanın ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 20.000,00 TL tedbir nafakası, 20.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın ÜFE oranında arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte 1.000.000,00 TL maddî tazminat, 1.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, müsrif olduğunu, erkeğin ailesini istemediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konutun kilidini değiştirdiğini, yatağını ayırdığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, erkeğin eşyalarını çöp poşetine koyarak kapı önüne attığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, ortak konutun kilidini değiştirdiği, erkeğin eşyalarını çöp poşetine koyduğu, erkeğin ise ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, kadına ve ortak çocuklara karşı rencide edici konuştuğu, kadına, kadının ailesine ve ortak çocuklara hakaret ettiği, kadını çalıştırmadığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'in yaşı, üstün yararı ve alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, erkeğin, her ne kadar asgari ücretle babasına ait şirkette çalıştığı iddia edilmiş ise de dosyada mevcut tanık beyanları, banka kayıtları, kredi kartı ekstreleri göz önüne alındığında, erkeğin marka ve lüks takıntısının olduğu, lüks bir yaşam sürdüğü, marka giyinmeyi sevdiği, harcamalarını şirket hesabından limitsiz olarak istediği kadar yapabildiği, asgari ücretin çok daha üzerinde bir yaşantıya sahip olduğu, ayrıca hayatın olağan akışına aykırı olarak erkeğin babası tarafından veliaht olarak görülmesine rağmen şirkette asgari ücretle çalışmasının kabul edilebilir nitelikte olmadığı bu kapsamda, ortak çocuk ... yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mevcut ve beklenen menfaatlerin zedelendiği, evlilikte geçen süre, kadının boşanma ile yoksulluğa düşecek olduğu, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına aylık 15.000,00 TL tedbir nafakası, 15.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok az olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2..Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğim kusurlu bir davranışının olmadığı, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kararı veren İlk Derece Mahkemesi hâkiminin yargılama sırasında iş bu dava yönünden görüşünü bildirdiği ve karar vermesinin hatalı olduğu, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, tedbir nafakası miktarı yönünden taleple bağlı kalınmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve hâkimin reddi talebine ilişik verilen ret kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, her ne kadar erkeğe kadını çalıştırmadığı vakıası kusur olarak yüklenmişse de kadın tarafından bu vakıaya dayanılmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğe yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarının yanında erkeğin, kadına ve ortak çocuklara karşı ilgisiz olduğu, kadının babasına Hacı abi şeklinde hitap ettiği, eve misafir geldiğinde ya da misafirliğe gittiğinde etrafındaki kişilerle ilgilenmediği, aracının yakıtı biten kadına "...kardeşin yakıt alsın..." dediği, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, erkeğin, kadın tarafından dosyaya sunulan başka kadınlara ait sosyal medya hesap fotoğraflarının kendi telefonundan alındığı, zira kendi telefonunda herhangi bir şifre olmadığı, telefonun evde herkesin kullanımına açık olduğunu kabul ettiği, dolayısıyla bu delilinin hukuka aykırı delil olarak nitelendirilemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran yine de ağır kusurlu olduğu ve her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, tedbir nafakasının niteliği dikkate alındığında, ortak çocuk ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının isabetli olduğu, velâyet düzenlemesinin dosya kapsamına uygun olduğu, velâyeti anneye verilen ortak çocuk yararına, ortak çocuğun ihtiyaçları da dikkate alınarak iştirak nafakası takdir edilmesi ve miktarının isabetli olduğu, kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği ve kadın yararına yoksulluk nafakasına takdir edilmesinin isabetli olduğu ancak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kadının ihtiyaçları dikkate alındığında yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda az kusurlu olan, mevcut ve beklenen menfaatlerin zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin isabetli olduğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşmediği belirtilerek taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesinin boşanmaya ilişkin karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına aylık 20.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte 1.000.000,00 TL maddî tazminat, 1.000.000,00 TL manevî tazminat, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2..Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve hâkimin reddi talebine ilişik verilen ret kararı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmişse miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tedbir nafakası miktarı yönünden taleple bağlı kalınıp kalınmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin, hâkimin reddinin reddine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Taraf vekillerinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin İsmail'den alınarak Ayşegül'e verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.