Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3324 E. 2024/563 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadının zina yaptığı iddiasına dayalı boşanma talebinin kabulü ve hükmedilen tazminat miktarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tanık beyanları ve sosyal inceleme raporu bir bütün olarak değerlendirilerek kadının zina yaptığı sabit görülmüş ve bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi’nin, erkeğin zina nedeniyle açtığı boşanma davasını kabulüne ve tazminata hükmettiği kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/51 E., 2023/146 K.

DAVA TARİHİ : 09.10.2019-30.10.2019

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının karşı davasının ve erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davasının reddine, asıl davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının ortak çocuğun okulunda okul aile birliğinde görev aldığını, 2017 yılında güven sarsıcı hareketlerde bulunmaya başladığını, 2018 yılında ise okula yeni müdür atanması ile evliliğin olumsuz etkilendiğini, kadının okulda fazla vakit geçirmeye başladığını, sürekli müdür ile okul için faaliyette bulunduğunu belirttiğini, erkeği ve çocukları ihmal ettiğini, cep telefonundan arandığında ulaşılamadığını, eve geç saatlerde geldiğini, kadının daha sonra siyasi parti çalışmalarına katıldığını, bu sebeple şehir dışı ilçelere, gece davetlere ve toplantılara katılmaya başladığını, burada mali müşavir ... T. ile tanıştığını ve bu kişinin yanından ayrılmamaya başladığını, toplantı ve içkili davetlere giderken ortak çocukları da yanında götürdüğünü, eve geç saatlere kadar gelmediğini, erkeğin kadını takip etmesi ile kadının yalan söylediğini anladığını, İtalyan restoranda ... T. isimli şahıs ile birlikte rakı sofrasında muhabbet ettiğine şahit olduğunu ve bu durumu kayıt altına aldığını, aynı dönemde kadının okul aile birliğinde müdür olan ...Y. ile de samimiyetini artırdığını, bir süre sonra eve yiyecek ve giyecek paketleri gelmeye başladığını, erkeğin bunların müdürden geldiğini öğrenmesi üzerine iade etmesi yönünde kadını uyardığını ancak daha sonra gelen giyecekleri kadının dolabında gördüğünü, 2019 yılında kadının bir kafede çalışmaya başladığını, yazın erkek ve çocuklar tatile gittiğinde kadının çalıştığı için gelemediğini, bu sırada ...Y.'nin kadını kafede sözlü sıkıştırmaya başladığını, bu nedenle kadın tarafından ...Y. aleyhine uzaklaştırma kararı alındığını, bu karardan sonra ...Y.'nin eşi ...tarafından "eşine sahip çık, kocamı baştan çıkardı" diyerek erkeğin uyarıldığını, 2019 yılı Eylül ayında erkeğin kadının ... olarak kayıtlı kişi ile çok mesajlaştığını fark ettiğini, kadına sorduğunda arkadaşı olduğunu söylediğini, kadının telefonuna eline almadan göz ucu ile baktığında bu kişinin ... T. olduğunu anladığını, 23 Eylül 2019 tarihinde kadının yine bu kişi ile konuştuğunu ve konuşmaları cinsel içerikli olduğunu anladığını, kadının bunun üzerine çocukları da alıp evden kaçtığını, tarafların bu tarihten beri ayrı yaşadıklarını, kadının tuttuğu evin önünde ... T.'nin arabasını gördüğünü belirterek davanın kubulüne, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde belirtilen zina hukuki nedenine olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 250.000,00 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, ...Y. ve ... T. ile ilişkisinin bulunmadığını, delil olarak sunulan resimlerdeki telefonun kime ait olduğunun ve mesajların kimden geldiğinin belli olmadığını, kadının bu yazışmaları yapmadığını, erkeğin işi gereği başka tür programlarla bu mesajları kendisinin düzenleyebileceğini, ... T.'nin arabasının kadının evinde görülmesinin nedeninin ise kadının taşınması sırasında kadının ailesinin de olduğu esnada ... T.'nin şoförünü yardım için göndermesi olduğunu, ayrıca sunulan video görüntüsünde toplu halde yemek yendiğini, hatta bu yemekte erkeğin de bulunduğunu, delil yaratmak amacıyla erkeğin bunu videoya çektiğini, pornografik içerikli videonun da davacı erkek tarafından çekildiğini, aldatma olayı olmadığını, erkeğin bu iddialarını çevresine de anlattığını belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına,100.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eve geç gelmesi, ortak çocukları da geç saatlerde parti çalışmalarının olduğu sosyal ortamlara götürmesi, gittiği yerlerle ilgili kocaya bilgi vermemesi, telefonlarını açmaması, şifre koyması, gizlice mesajlaşması nedeniyle karşı davacı kadının sadakatsiz, en azından güven sarsıcı tutumu nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kocanın sunmuş olduğu video kaydında sadece kadın görüntüleri olup erkek görüntüsü olmadığı, bu durumun kadının zinasını kanıtlamayacağı, kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile kadının karşı davası ve erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davasının reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 13 .000,00 TL maddî 12 .000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, erkeğin mal rejiminden kaynaklı talebi harçlandırılmayıp başka bir mahkemede dava konusu yapıldığından değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; zina hukuki nedenine dayalı davanın reddi, kusur belirlemesi, velayet, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, hükmedilen tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının telefon görüşmeleri, tanık beyanları, sosyal inceleme raporunda cinsel ilişkiye girerken görüntülerinin bulunduğu video ve başkasıyla ilişkisini itiraf etmesi ve olayların gelişimi dikkate alındığında kadının zina yaptığı ispatlandığından, erkeğin zina hukuki nedeniyle açtığı davasının kabulü gerektiği, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı,hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatların az olduğu gerekçesi ile erkeğin kusur belirlemesi, zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddi ve hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın kusura ilişkin gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, erkeğin asıl davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 20.000,00TL maddi ve 20.000,00TL manevi tazminata, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma sebebinin zina olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, erkeğin dayandığı görüntü ve kayıtların hukuka aykırı olarak ele geçirildiğini, ispat aracı olarak kabul edilemeyeceğini, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, mevcut delilerle zinanın ispatlanamadığını, hükmedilen tazminatların haksız olduğunu belirterek kusur belirlemesi, zina hukuki nedenine dayalı davanın kabulü, hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dosyadaki delillerin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarını sağlayıp sağlamadığı, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarının artırılmasının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.