"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1441 E., 2023/191 K.
DAVA TARİHİ : 21.01.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/100 E., 2022/462 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın sair istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
lk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada, kadının boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve kadın lehine yoksulluk nafakası ve tazminata karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin daha önceden Norveç'li bir kadınla evliliğini ve bu evlilikten iki çocuğunun bulunduğunu, tarafların nikahtan sonra fiilen karı-koca hayatı yaşamadıklarını, erkeğin nikahtan 1-2 hafta sonra Norveç'e gittiğini, davacıya karşı parasal yönden sorumluluklarını yerine getirmediğini, eşine ilgisiz kaldığını, son 5-6 aydır aramadığını, sosyal medya arkadaşlıklarından dahi çıkardığını, evliliğin devamı için gayret göstermediğini, sözlerini tutmadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Norveç kanunlarına göre oturum izni alınabilmesi için evliliğin geçerli olarak kurulmuş olması ve eşlerden her ikisinin de en az 24 yaşında olmasının gerektiğini, davacı 24 yaşını doldurmadığı için oturma izni başvurusunun reddedildiğini, davacının 24 yaşına kadar beklemek istemediğini söyleyerek boşanma davası açtığını beyanla, davanın boşanma yönünden kabulüne, sair yönlerden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2020 tarihli kararı ile erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulüne ve tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına toptan 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedildiği, hükmün taraf vekillerince boşanma kararı dışında kalan kusur ve fer'îleri yönünden istinaf edilmekle, yapılan istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme yapıldığından bahisle hükmün tamamının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine ilgisiz davrandığı, arayıp sormadığı, Türkiye'ye gelip gitme imkânı varken bunu yapmadığı, birlik görevlerini yerine getirmediği ve boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanmanın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumu dikkate alınarak kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verildiği yine tarafların kusur durumu yanında ekonomik sosyal durumu dikkate alınarak kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek kesinleşen boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına bir defaya mahsus toptan 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile manevî tazminatın koşullarının oluşmadığı ve kadın lehine hükmedilen maddî tazminata uygulanacak faizin boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlatılması gerektiği belirtilerek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadının koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, maddî tazminatın, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte verilmesine ve davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, nafaka, maddî tazminat ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.