"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/359 E., 2023/286 K.
DAVA TARİHİ : 15.11.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kdz .Ereğli Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/910 E., 2021/861 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının günlük yaşamda annesine ve abisine eş ve çocuğundan fazla zaman ayırdığını, kas sistemi ile ilgili tedavi edilmez ise çok ağır sonuçlar doğurabilecek rahatsızlığı bulunduğunu, tedaviye yanaşmadığını, hastaneye gittiğini eşinden sakladığını, hiçbir sebep olmadığı halde 7-8 aydır "boşanalım, ayrılalım" teklifinde bulunduğunu, 22.10.2019 tarihinde ortak çocuğu da alarak ortak konuttan ayrıldığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kendisine bakmak zorunda olmadığını, ailesinin kendisine bakmasını söylediğini, kadında Huntington hastalığının başlangıcı olduğunu, stres altında olan kadının gerekli ekonomik desteği göremediğini ve hastaneye götürülmediğini, erkeğin kadına hitaben; " sen artık hastasın, baban gibi olacaksın, sakat kalacaksın, ben seni bırakmak zorundayım" diyerek evden kovmaya çalıştığını, annesinin psikolojik ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını, annesinin baskısına ses çıkarmadığını, kendi ailesinin yanına gitmemesi için psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hastalığıyla ve tedavisiyle ilgilenmeyerek maddî destek olmadığını, sürekli kavga çıkarıp aile içinde yaşadıklarını başkalarına anlattığını, eş ve ailesini aşağıladığını, kadınlık yapamadığını söylediğini, özgürlüğünü kısıtladığını, sevmediğini ve evlilikten bıktığını söylediğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata ve 100 gram ağırlığında 4 adet 22 ayar altın bilezik, kolye içerisinde ki bir adet 22 ayar ziynet altın, 15 adet çeyrek altın, 1 adet 22 ayar 15 gram bileziğin kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşinin kadınlık yapamadığını söylediğini, kadının ise erkeğin annesini istemediğini, kendi ailesine sık sık gidip uzun süreli kalarak erkek ve ailesini ihmal ettiğini, hastalığını kabullenmeyip tedaviden kaçındığını, boşanmak istediğini söylediğini ve sebepsiz yere evi terk ettiğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının erkeğe nispeten ağır kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak, çocuk lehine nafakaya hükmedildiği, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumu dikkate alınarak erkek lehine maddî ve manevî tazminata karar verildiği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının şartları oluşmadığından yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Mahkemeninin 19.11.2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile ziynet alacağına yönelik dava tefrik edilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, tedbir nafakası, velâyet, kişisel ilişki süresinin arttırılması yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin az olduğundan bahisle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk ile baba arasında, her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi saat 10.00'dan Pazar saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10.00'dan 3. günü saat 18.00'e kadar, her yıl sömestr tatilinin başladığı ilk Pazartesi saat 10.00'dan takip eden Pazartesi saat 10.00'a kadar ve her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan 31 Temmuz saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına; ... erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, tedbir nafakası, velâyet, kişisel ilişki süresinin arttırılması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarı, velâyet düzenlemesi ile kişisel ilişki düzenlenmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.