"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1069 E., 2023/98 K.
DAVA TARİHİ : 19.06.2019- 16.07.2019
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/327 E., 2022/184 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, sürekli şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, anne ve babasına da küfür ve hakaret ettiğini, annesinin kadını aşağıladığını, şiddet uyguladığını, evine almadığını, süpürge ile kovaladığını, tüm bu olaylardan sonra müvekkilinin ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL iştirak, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ailesine hakaret ve tehdit ettiğini, kadının Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde ve özel bir psikologta tedavi gördüğünü, ilaçlarını düzenli kullanmadığını, tarafların teyze çocukları olduğunu, kadının en ufak tartışmada kendi ailesini çağırıp aile meselelerine dahil ettiğini, aşağıladığını, her tartışmada evi terkettiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesince 23.06.2020 tarihli ilamı ile davacının dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Samsun Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 02.11.2020 tarihli ilamı ile davanın, davacının yerleşim yerinde ikame edildiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek kadının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına birden çok kez şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadının annesine de şiddet uyguladığını, kadının annesi ve babasına küfürler ettiğini, kadının babasına mesaj göndererek "bundan sonra hayatı size zindan edeceğim, yaşayacaklarınızı tahmin bile edemeyeceksiniz" şeklinde psikolojik şiddet uyguladığını, kadının ise erkeğe şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, erkeğin babasına sinkaflı küfürler ettiğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocuğun anne yanında yaşıyor olması, yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiğini, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumu dikkate alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiğini belirterek her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili, katılma yoluyla hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet, tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın ve çocuk lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların yetersiz olduğu ve kadının yoksulluk talebi bulunmadığı gerekçesi ile ... kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk yararına dava tarihinden Bölge Adliye Mahkemeleri karar tarihine kadar 1.000,00 TL, karar tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar 1.500,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk yararına 2.000,00 TL iştirak nafakası, kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata, davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili, katılma yoluyla kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet, tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının kabulü şartları oluşup oluşmadığı, nafakaların ve tazminatların miktarları ile erkeğin tazminat talebinin reddinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2.Davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Özlem'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Alper'e yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.