Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3338 E. 2023/6432 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, boşanmaya hükmedilip edilmeyeceği, nafaka ve tazminat taleplerinin hüküm altına alınıp alınmayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına dair delil bulunmadığı gözetilerek, bu hususun gerekçeden çıkarılmasına karar verilmiş, ancak dosya kapsamındaki diğer deliller ve kusurlu davranışlar değerlendirilerek, kadının tam kusurlu olduğunun anlaşılması üzerine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/362 E., 2023/148 K.

...

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Körfez Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/563 E., 2021/752 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin akdeniz anemisi hastalığı olduğunu, habersiz yurtdışına çıktığını, para göndermediğini, müvekkilinin çalışmak zorunda kaldığını, ailesinin etkisinde kalarak ortak eve geldiğinde eşyaları kırıp döktüğünü, hakaret ve küfür ettiğini, cinsel ilişkiye giremediklerini ve spermlerinin sağlıksızlığı nedeniyle çocuk sahibi olamadıklarını, son iki yıldır ... tarikatına girdiğini, bu sebeple erkeğin baskılarının artığını ve müvekkilden başkasının spermiyle döllenmesini istediğini, kabul görmemesi üzerine evi terk ettiğini ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci maddesi uyarınca boşanmalarına, aylık 5000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin akdeniz ateşi hastalığı olduğunu bildiğini ve kabul ettiğini, evlenmeden anlaşmalarına rağmen kadının işi bırakmadığını, evi ile ilgilenmediğini, önceki evliliğinden olan çocuklarına kredi çektirdiğini, eşya aldırdığını, sürekli olarak seyahatlere zorladığını ve masraf yaptırdığını, kazancını müvekkiline vermediğini, müvekkilinin yurtdışına gidiş gelişlerin davacının bilgisi dahilinde olduğunu, kadının yatağı ayırdığını, "midesinin bu adamı kaldırmadığını, bu adamla evliliği istemediğini, çaresizlikten dolayı evlendiğini" söylediğini, taraflar arasında watsaptan yapılan yazışmalardan anlaşılacağı üzere tarafların cinsel yaşantılarının olduğunu, evlendikten sonra davacının çocuk sahibi olmaya yanaşmadığını, müvekkilinin tanımadığı erkek/bayan arkadaşlarıyla Gürcistan'a gittiğini, kadının müvekkilinin ablasına ve annesine hakaretler ettiğini, eve gelen misafirleri ağırlamadığını, sürekli ve uzun telefon görüşmelerinin gece boyunca devam ettiğini, bu şekilde müvekkilini sadakat yönünden şüpheye düşürdüğünü belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile taraflarının boşanmalarına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birlik görevlerini yerine getirmeyen, çocuk yapmak istemeyen, erkekten nefret ettiğini, kendisine dokunduğunda yılana dokunmuş gibi hissettiğini, ondan tiksindiğini, sevmediğini, sevdiği başka biri olduğunu, erkek ile boşanıp nafaka alıp sevdiğiyle yiyeceğini söyleyen, erkek ile Hollanda'da yaşamak, rahat etmek ve parası için evlendiğini söyleyen, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı karşı davacı erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı karşı davalı kadının davasının reddine, kadın yararına aylık 750.00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin hakaret edip, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, 2019 tarihli raporun cinsel birliktelikte ve çocuk sahibi olamamakta ortaya çıkacak sorunları tespite elverişli bir rapor olmadığını, erkeğin iddialarını ispatlayamadığını belirterek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, tedbir nafakasının miktarı, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar usul ve kanuna uygun olduğundan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, tedbir nafakasının miktarı, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddi koşullarının oluşup oluşmadığı, erkek lehine tazminatlara hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminatların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı ve tedbir nafakası miktarının düşük olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı-karşı davalı kadının sadakat yükümlüğüne aykırı davrandığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamadığı, bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği ve gerekçeden çıkarılması gerektiği ancak belirlenen diğer kusurlu vakıalara göre de boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı karşı davalı kadının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...